Diyarbakır'ın Hani ilçesindeki tarihi cami, 3 yıl süren restorasyon çalışmasının ardından yeniden ibadete açıldı. Diyarbakır'ın Hani ilçesinde Artuklu, Selçuklu ve Osmanlı izlerini taşıyan Ulu Cami'de 3 yıl önce başlatılan restorasyon çalışması tamamlandı. Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürlüğü, yörede şifalı olarak kabul edilen Aynkaris suyunun kanallar vasıtasıyla altından aktığı tarihi Ulu Cami'de restorasyon çalışması başlattı. Çalışmalar sürerken 6 Şubat 2023'te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde hasar görmeyen cami, yaklaşık 3 yıl süren çalışmaların tamamlanmasıyla cami yeniden ibadete açıldı. Vakıflar Bölge Müdürlüğünde görevli yüksek mimar Semra Hillez Halifeoğlu, caminin kalker taş ve bağlayıcı hidrolik kireç kullanılarak kaya üzerine inşa edilen açık avlulu bir yapıya sahip olduğunu söyledi. Kayalık üzerine yapı inşasını Mardin ve Gaziantep'te de görebildiklerini anlatan Halifeoğlu, "Yapıda üç dönemin izlerini net bir şekilde görebiliyoruz. Cami, Artuklu, Selçuklu ve son olarak Osmanlı döneminde yapılan onarım ve eklentilerle günümüze kadar ulaşmıştır. Ulu Cami kitabesi olmadığından tam olarak yapım tarihi bilinmese de yapım özelliklerine bakılarak Artuklu dönemi 12'nci yüzyıla tarihlendiği düşünülmektedir. Kayalık üzerine kurulu ve mihraba paralel gelişen ilk ana bölümünün Artuklu döneminde inşa edildiği değerlendiriliyor" dedi. MİNARESİ 1656 YILINDA YAPILMIŞ Yapının kuruluşu itibarıyla İslam döneminin ilk camilerine benzediğini ve camide 15'inci yüzyılda Selçuklu döneminin etkilerinin görüldüğünü dile getiren Halifeoğlu, Selçuklu döneminde de bazı eklemeler yapıldığını, minare ve batı kanadı girişi üzerindeki kitabede de Osmanlı dönemine ait eklentilerin olduğunu bildirdi. Halifeoğlu, caminin minaresinin 1656 yılında Osmanlılar tarafından yapıldığını ifade ederek, caminin restorasyonu için 2020'de rölove, restitüsyon ve restorasyon proje çalışması yaptıklarını, 2022 yılının ekim ayında da restorasyona başladıklarını anımsattı. Halifeoğlu, "Ahşap mertekleri yeniledik. Kalker taş yüzeyindeki niteliksiz çimento malzemeyi kaldırdık. Kayalık üzerinde oluşmuş biyolojik oluşumları temizledik. Kadınlar mahfilinin ahşaplarını yeniledik. Korunmaya değer ahşap ve taş malzemeleri tamamen konserve ederek korumaya aldık. Depremde herhangi bir hasar oluşmamasına rağmen önlem almak adına statik projeler ve güçlendirme çalışması yürüttük. Çalışmada cami altından geçen Aynkaris suyuna zarar vermeden zemin ve yapı güçlendirme çalışmaları yaptık" diye konuştu.