Ngugi’ Wa Thing’o’nun Çarmıhtaki Şeytan romanı, Bakhtin’in kuramsal çerçevesiyle uyumlu şekilde hem ideolojilerin çarpıştığı bir alan hem de yeni bir toplumsal sesin doğuşu; çoğul olan düşüncenin sürekli olarak yeniden çoğullaşmasını sağlıyor.