Adana Seyhan İstiklal Anadolu Lisesi, akademik başarının yanı sıra sosyal sorumluluk ve çevre bilinci alanında başlattığı örnek projeyle dikkat çekiyor. "Sınıfımız Hep Temiz" adıyla hayata geçirilen proje kapsamında öğrenciler, sadece sınıflarını temizlemekle kalmıyor, çevreyi kirletmeme kültürünü bir yaşam biçimi haline getiriyor. Haftanın en temiz sınıfı seçilen 9/G sınıfı ise bu duyarlı davranışları karşılığında tatlı bir sürprizle ödüllendirildi. Eğitim kurumlarında sadece akademik bilgi değil, aynı zamanda değerler eğitimi ve karakter inşasının da önem kazandığı günümüzde, Seyhan İstiklal Anadolu Lisesi farkındalık yaratan bir çalışmaya imza attı. Okul yönetimi ve öğretmenlerin rehberliğinde başlatılan "Sınıfımız Hep Temiz" projesi, öğrencilere yaşadıkları alanı sahiplenme ve koruma bilinci aşılamayı hedefliyor. Görev Değil, Sorumluluk Bilinci Projenin temel felsefesi, temizliği bir zorunluluk veya nöbet görevi olmaktan çıkarıp, içselleştirilmiş bir sorumluluk duygusuna dönüştürmek üzerine kurulu. Öğrenciler, şeffaf eldivenlerini takarak sınıflarını ve ortak alanları temizlerken, aynı zamanda birbirlerini de denetleyen bir otokontrol mekanizması geliştirdiler. Gençlerin bu süreçte sadece var olan kirliliği gidermekle kalmayıp, asıl hedef olan "hiç kirletmeme" aşamasına geçmeleri projenin nihai amacı olarak belirlendi. Piknik alanlarında, kamp bölgelerinde ve sokaklarda sıkça karşılaşılan çevre kirliliği sorununa okul sıralarından çözüm üretmeyi amaçlayan gençler, çöplerin yere değil, çöp kutusuna atılması gerektiğini yaşayarak ve yaşatarak öğreniyor. Şampiyon Sınıf 9/G’ye "Naif" Dokunuşu Proje kapsamında yapılan denetimler sonucunda, temizlik kriterlerini en üst düzeyde yerine getiren ve çevreye duyarlılıkta örnek teşkil eden 9/G sınıfı, haftanın birincisi seçildi. Bu başarı, bir sosyal sorumluluk örneği sergileyen Naif markasının katkılarıyla taçlandırıldı. Çevre dostu nesillerin yetişmesine destek veren Naif markasının sponsorluğunda, birinci olan sınıfın öğrencilerine baklava ikram edildi. Öğrenciler, emeklerinin tatlı bir ödülle karşılık bulmasından dolayı büyük mutluluk yaşadı. Koordinatör Yusuf Koçak: "Sorunun Kaynağına İniyoruz" Projenin yürütücüsü ve Koordinatörü Yusuf Koçak, çalışmanın sadece okul duvarları ile sınırlı kalmayacağını vurgulayarak şunları söyledi: "Bugün maalesef doğaya çıktığımızda, piknik veya kamp alanlarına gittiğimizde her yerde poşetler, atıklar ve çöplerle karşılaşıyoruz. Bu toplumsal bir problem ve çözümü de eğitimden geçiyor. Biz bu projeyle öğrencilerimize sadece 'temizleyin' demiyoruz; onlara 'kirletmemeyi' öğretiyoruz. Süreç iki aşamalı işliyor: Önce var olan kirliliği şeffaf eldivenlerimizle, hijyen kurallarına uyarak temizliyoruz. Sonraki ve asıl aşamada ise, elimizdeki çöpü doğaya veya sınıfa atma refleksini değiştiriyoruz. Gençlerimizin bu bilinci kazanması, yarının temiz Türkiye’si için en büyük adımdır." Okul Müdürü Hasan Basri Arslan: "Maarif Modelinin Özü Öğrenci Merkezli Yaklaşımdır" Okul Müdürü Hasan Basri Arslan ise projenin, yeni eğitim vizyonuyla olan uyumuna dikkat çekerek şu değerlendirmelerde bulundu: "Eğitim, dört duvar arasında sadece bilgi yüklemek değildir. 'Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin de temelinde yatan öğrenci merkezli yaklaşım, tam olarak budur. Öğrencilerimizin pasif birer alıcı değil, okulun ve çevrenin aktif birer koruyucusu olmalarını sağlıyoruz. Sıfır atık felsefesini, çevre bilincini ve temizlik kültürünü bir ders olarak değil, bir yaşam pratiği olarak sunuyoruz. Gençlerimizin arkadaşlarını uyardığı, yerdeki çöpü bir görevli beklemeden aldığı bu sorumluluk tablosu, bizler için en büyük gurur kaynağıdır. Katkılarından dolayı Naif markasına ve emeği geçen tüm öğretmenlerimize teşekkür ediyorum." Geleceğe Temiz Bir İz Bırakmak Seyhan İstiklal Anadolu Lisesi’nde filizlenen bu hareket, öğrencilerin okul dışındaki hayatlarına da sirayet etmeye başladı. "Sınıfımız Hep Temiz" projesi, temiz bir çevrenin ancak temiz bir zihin ve yüksek sorumluluk duygusuyla mümkün olacağını bir kez daha kanıtladı. 9/G sınıfının başarısı, diğer sınıflar için de büyük bir motivasyon kaynağı olurken, okulda oluşan bu pozitif rekabet ortamı çevre bilincinin hızla yayılmasını sağlıyor.