Hakan Çalhanoğlu Jorge Jesus'un prensini Beşiktaş'a gönderdi: Takasla bu işi bitirelim!

Hakan Çalhanoğlu Jorge Jesus'un prensini Beşiktaş'a gönderdi: Takasla bu işi bitirelim!

Fred'in yanına kalitesi tartışılmayacak ve takımın gol yükünü çekmeye yardımcı olacak bir orta saha arayan Fenerbahçe'nin Hakan Çalhanoğlu ile görüşmelere başlaması Samandıra'da taşları yerinden oynattı. Çalhanoğlu'nun gelişiyle sarı lacivertli kulüpte fazla forma şansı bulamayacak olan milli futbolcunun Beşiktaş'a teklif edildiği öğrenilirken, Mourinho'nun ise Kara Kartal'dan Semih Kılıçsoy'u istediği bildirildi.

Justin Soni Fashanu

Justin Soni Fashanu

23 Mayıs 2025 tarihinde İstanbul’da düzenlenen Uluslararası Aile Forumu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, aile müessesesinin “kadın ve erkekten oluştuğunu” ifade ederek LGBT’yi “faşizan bir zorbalık” ve bir “bela” olarak tanımladı. O konuşma vesilesiyle, Ada futbolunda bir milyon sterlinlik sözleşmeye imza atan ilk siyah futbolcu olarak adını futbol kitaplarına yazdırmış yeni futbol kuşaklarının fazla bilmediği, en fazlasından büyüklerinden dinleyecekleri ‘eşcinsel’ futbolcuyu hatırlayalım, anlatalım hazin hikâyesini kalemimiz yettiğince. Takvimler 19 Şubat 1961’i gösterirken, Doğu Londra’nın yoksulluğu ile tanınmış Hackney semtinde avukat bir babanın oğlu olarak dünyaya gelmiş. Henüz çocuk yaşlarda annesi ve babası ayrılınca, kendisinden bir yaş küçük kardeşi ile soluğu, İngiltere’de ‘Barnardo's Home’ olarak bilinen ‘Kimsesiz Çocuklar’ yurdunda almış. Bu vesileyle tanıtalım Barnardo’s Home Vakfı’nı. 1866 senesinde İrlandalı doktor Thomas John Barnardo tarafından kurulan vakıf yardıma muhtaç çocuklara el uzatmasıyla bilinir. Altı yaşına kadar vakfın himayesinde yaşayan iki kardeşi, 1967’de Alf ve Betty Jackson evlat edinmiş. İngiltere’nin güneyinde, Norfolk bölgesinin Shropham kasabasında yaşayan ailenin yanına yerleşen iki kardeş burada yeni yaşantılarına başlarken, ilerleyen zamanlarda büyük kardeş boks sporuna merak salmış ve iri, güçlü fiziği ile kısa sürede bölgede adını duyurmuş. Profesyonel boks hayatına adım atması beklenirken, şaşırtan bir kararla şansını futbolda denemeye karar vermiş ve 1978’de bölgenin önemli takımlarından Norwich City’nin genç takımına katılmış. Genç takımda kısa sürede parlarken, o senenin aralık ayında profesyonel takımla sözleşme imzaladı. Takımla ilk maçına, 13 Ocak 1979 tarihinde West Bromwich Albion’a karşı çıktı. Kısa sürede güçlü fiziği ve golleri ile adını duyurdu. 1980’de Liverpool’a karşı oynadığı maçta attığı mükemmel gol, BBC’nin Match Of the Day programı tarafından sezonun golü seçildi. 1981 Ağustos ayında, Brian Clough’un teknik direktörlüğünü yaptığı Nottingham Forest’e 1 milyon sterlin karşılığında transfer oldu. Milyon sterlinlik sözleşmeye imza atan ilk siyah futbol olarak futbol literatürüne geçerken, takımdan ayrılan Trevor Francis’in yerini doldurması planlanmıştı... Ancak işler beklendiği gibi gitmedi. Sert mizacı ve disiplinden taviz vermemesiyle bilinen Brian Clough’la yıldızı bir türlü barışmamıştı. Onun gece hayatına düşkünlüğünü, eşcinsellerin gittiği kulüplerin müdavimi olduğunu oğrenen Clough, bir süre sonra takımla antremanlara çıkmasını yasakladı. Hayatını anlattığı kitabında, futbolcu ile olan gerilimi bir soyunma odası diyaloğunda anlatan Clough’un sözlerine kulak verelim: “Bir gün soyunma odasında, diğer futbolcuların içinde sordum ona: 'Sen bir somun ekmek istersen nereye gidersin?' ‘Fırına’ diye cevap verdi. ‘Peki’ dedim, ‘Canın pirzola çekerse nereye gidersin?’ ‘Kasaba’ diye cevap verdi. ‘O zaman, neden sürekli o boktan eşcinsel kulüplerine takılıyorsun?’ diye sorduğum zaman susmuştu.” Clough ile ilişkisini bir türlü yoluna koyamayan futbolcu, 1982 Ağustos’unda Southampton’a kiralandı. Nottingham Forest’te 32 maçta forma giymiş, o maçlarda sadece üç gol atabilmişti. O dönemde takımın yıldızı Kevin Keegan takımdan ayrılmıştı ve taraftarlar hayal kırıklığı içindeydi. Kısa sürede Keegan’ın yerini doldururken, oynadığı dokuz maçta üç gol atarak taraftarın gönlünü kazandı. O yıllarda Southampton’un teknik direktörlüğünü yapan Lawrie McMenemy onu bırakmak istemedi. Ancak bonservis ücretinin yüksekliği ve iki takım arasındaki rekabet nedeniyle bu transfer gerçekleşmedi. O senenin aralık ayında, 150 bin sterlin karşılığında Ada futbolunun en eski takımlarından Notts County’e transfer oldu. Forma giydiği 64 maçta 20 gol kaydetti. Burada geçirdiği üç sezondan sonra, 1985 Haziran’ında Brighton&Hove Albion bir sonraki durağı oldu. Ancak dizinden geçirdiği sakatlık yüzünden iki sezonda ancak 16 kez forma şansı bulabildi. Ameliyat olmak için gittiği Amerika’da, Los Angeles Heat takımıyla anlaştı. Bir süre burada forma giydikten sonra, soluğu Kanada’nın Edmonton Brickmen takımında aldı. 1989 güzünde İngiltere’ye dönüş yaparak, Manchester City’de antremanlara çıkmaya başladı. Takımda sadece iki maçta görev yaptıktan sonra aynı sezon West Ham United’a geçiş yaptı, ancak kalıcı olamadı. Sonrasında alt liglerde, Leyton Orient, Southall, Leatherhead takımlarında şansını denedi. 1991-1993 sezonları arasında, alt liglerde Torquay United’da 41 maçta 13 gol attı, ama takımını üçüncü ligden düşmekten kurtaramadı. Bütün bu transfer furyasının ortasında, 1990 sonbaharında bulvar gazetelerinin birine yaptığı söyleşide ‘eşcinsel’ olduğunu açıkladı. Kimbilir, belki en büyük hatası! 22 Ekim 1990 tarihinde, İngiltere’nin en çok satan bulvar gazetesi The Sun’un manşetinde, “1 Milyon sterlinlik futbol yıldızından – Ben Eşcinselim!” açıklaması büyük puntolarla yer alıyordu. Futbolcunun, yakın geçmişte Muhafazakâr Parti’den bir milletvekili ile eşcinsel ilişki yaşadığı, o ilişkinin en mahrem detayları detayları, yatak odası hikâyeleri Ada basınında uzun süre gündemden düşmedi. Futbol dünyası ayağa kalkmış, eski ve yeni futbol yıldızları eşcinsel bir futbolcunun yeşil sahalarda yeri olmadığını, yeni futbol nesillerine kötü örnek olduğunu dile getiriyordu. Kısa zamanda taraftarların hedefi haline gelirken, ünlü futbolcu olan öz kardeşi bile ona cephe aldı. O haberden bir hafta sonra, The Sun gazetesinin manşetinde o ünlü futbolcunun eşcinsel kardeşini artık görmek istemediğini, onu hayatından sildiğini duyuruyordu. Gittiği her takımda sürekli ‘eşcinselliği’ ile gündeme gelen futbolcunun ilerleyen zamanlarda kariyerini ülkede devam ettirmesi zorlaştı. Hiçbir kulüp onunla sözleşme imzalamaya yanaşmıyordu. Bir süre İskoçya’da forma giydikten sonra, 1995-96 senelerinde Avustralya’da Adelaide City, sonrasında Yeni Zelanda’da Miramar Rangers takımlarında oynadı. 1998 Mart ayında 17 yaşında bir genç, onun kendisini Maryland’deki apartmanında taciz ettiği iddiasıyla polise şikâyette bulundu. Hakkında tutuklanma kararı çıktığı günlerde, o İngiltere’ye, doğup büyüdüğü topraklara dönmüştü. 2 Mayıs 1998 sabahı, Doğu Londra’nın göçmen nüfusu yüksek Shoreditch semtinde terk edilmiş bir garajda ölüsü bulundu. Kendini asmıştı. Geride bıraktığı birkaç cümlede intiharının nedenini anlatıyordu: “Suçlu olduğumu sanıyorum. Ailemi ve arkadaşlarımı daha fazla utandırmak istemiyorum. Umut ediyorum ki çok sevdiğim İsa Mesih beni yanına kabul eder, nihayet huzur bulurum…” Futbolcunun intiharından sonra başlatılan soruşturmadan bir süre sonra, takvimler 9 Eylül 1998’i gösterirken, Amerikan polisinin dava hakkında yeterli kanıt olmadığı için hakkında açılan davanın düştüğünü, futbolcunun suçsuz olduğunu yazıyordu gazeteler. Eşcinsel futbolcunun ölümü kayıtlara intihar olarak geçti... Çok küçük yaşlarda hayata yenik başlamış, kimsesiz çocuklar yurdu ile tanışmak zorunda bırakılmış, sonrasında evlat edinilmiş, İngiltere futbolunda bir milyon sterlinlik sözleşmeye imza atan ilk siyahi futbolcu olarak adını duyurmuş, İngiltere Genç Milli Takımı’na kadar yükselmiş, Şubat 1980’de Liverpool’a attığı gol sezonun golü seçilmiş, sonrasında eşcinselliği nedeniyle ailesi tarafından bile dışlanmış ama futboldan asla kopmamış, bir Londra sabahında henüz 37 yaşında hayatına son vermiş o futbolcunun adı Justin Soni Fashanu idi... Yakın geçmişte BBC tarafından yayınlanan makalede, onun eşcinsel olduğunu açıkladığı 25 sene içinde çok az sayıdaki futbolcunun ‘eşcinsel’ olduğunu açığa vurduğu, eşcinsel topçuların gelecek tepkilerden çekindikleri için cinsel tercihleri konusunda sessiz kalmayı tercih ettikleri vurgulanıyordu.

Fenerbahçe PSG'yi yağmalıyor

Fenerbahçe PSG'yi yağmalıyor

PSG, Fenerbahçe'ye Milan Skriniar ile Marco Asensio'yu 'al götür' dedi. İki oyuncu henüz ikna olmadı. Sonrasında Kang-In Lee ve Gonçalo Ramos önerildi. Koreli çubukluyu giymeyi reddetti. Fransa'daki TV programlarına bakılacak olursa Başkan Nasser El-Khalifi, Randal Kolo Muani, Carlos Soler ve Nordi Mukiele için Ali Koç'a kolaylık sağlanmasını istedi.