Şehitkamil temizlik filosunu güçlendirdi

Şehitkamil temizlik filosunu güçlendirdi

Şehitkamil Belediyesi, ilçe genelinde temizlik hizmetlerinin daha etkin ve hızlı bir şekilde yürütülmesi amacıyla araç filosunu yeni temizlik araçlarıyla güçlendirdi. Kullanılamaz durumda olan 5 aracın üst yapı yenilenmesi ve 4 yeni süpürge aracı ile belediye envanterine katılan 9 yeni araç, cadde ve sokaklarda temizlik çalışmalarının kalitesini artıracak.

Şanlıurfa’da fıstık ithalatı tepkisi: “Çiftçi kuraklıkla boğuşurken ithalat kabul edilemez”

Şanlıurfa’da fıstık ithalatı tepkisi: “Çiftçi kuraklıkla boğuşurken ithalat kabul edilemez”

Başkanlar yaptıkları açıklamalarda, kuraklık ve don nedeniyle zaten zor günler geçiren üreticinin ithalat kararıyla tamamen mağdur edileceğini belirtti. Türkiye’de yetişen fıstığın yüzde 42’sinin Şanlıurfa’da üretildiğini hatırlatan Fıstık Üreticileri temsilcileri, milletvekilleri ve Tarım Bakanlığı’na çağrıda bulundu. “Bir fıstık ağacı 15 yılda ürün veriyor” Fıstıkçılar Odası Başkanı Ahmet Aslan, ithalat söylentilerine sert tepki göstererek, “Bir fıstık ağacının yetişmesi 15 yıl alıyor. Bu yıl bir tarafta don, bir tarafta kuraklık ve ağaçlarımızın kuruması üreticiyi zor durumda bıraktı. Bir de ithalat gündeme gelirse çiftçilerimiz tamamen mağdur olur. Sayın Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; bu ithalatın kesinlikle önüne geçilsin.” dedi. Aslan, açıklamasında baklava üreticilerinin çıkarlarını öne sürerek ithalatı desteklemelerini eleştirdi: “Geçen yıl fıstık fiyatları 200-250 TL iken yüzde 300-400 para kazanan baklava firmaları şimdi 3-5 baronun karı için üreticiyi hiçe sayıyor. Bu büyük bir haksızlıktır. On binlerce kişinin ekmek teknesi olan fıstık sektöründe sadece birkaç şirketin çıkarı değil, çiftçinin emeği dikkate alınmalı.” “Üreticinin kanı yerde kalmasın” Şanlıurfa Fıstık Üreticileri Birliği Başkanı Faruk Akbaş ise üreticilerin yanlış bilgilendirilmesine tepki gösterdi. Akbaş, “Bakanlığımıza giden bilgiler yanlış. Fıstığın üreticinin elinden çıktığı söyleniyor ama gerçek bu değil. Hasat dönemi yeni başladı, ürün hâlâ üreticinin elinde. Kuraklık ve yok yıl nedeniyle rekolte geçen yıla göre yüzde 20 seviyesinde. Buna rağmen fiyatlar masrafları ancak kurtarıyor.” dedi. Üreticilerin haklarını savunmaya devam edeceklerini belirten Akbaş, “Biz spekülasyon yapmıyoruz, demagoji yapmıyoruz. Gerçekleri söylüyoruz. Bakanlığımızın bizlerle diyalog kurması, üreticilerin sesini duyması gerekiyor. Eğer ithalat yapılırsa en büyük zararı üreticimiz görecek.” ifadelerini kullandı. “Çiftçi sahipsiz bırakılmasın” Yapılan ortak açıklamalarda, fıstık ithalatının çiftçiyi iflasa sürükleyeceği vurgulandı. Kuraklık, don ve artan girdi maliyetleriyle mücadele eden üreticilerin desteklenmesi gerektiğine dikkat çekildi. Yetkililere çağrıda bulunan sektör temsilcileri, “Biz müstemleke vatandaşı değiliz. Urfa’nın kaynakları Urfa için kullanılmalı. Çiftçimizin emeği birkaç firmanın çıkarına kurban edilmemeli.” ifadeleriyle tepkilerini dile getirdi.

Büyükşehir Belediyesi 100 alım yaptı!

Büyükşehir Belediyesi 100 alım yaptı!

Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, personel alımlarında kurayı standart hale getirdi. Noter huzurunda canlı yayınla yapılan kura, bu kez 100 şoförü belirledi. Kura çekişinde konuşan Başkan Gülpınar, şoför alımının ihtiyaç olduğuna vurgu yaparak, “Şanlıurfa’nın toplu taşıma kalitesini daha da yukarı taşıyacağız” dedi.

Kurtulmuş: Bu komisyonun öncelikli vazifesi, sürecin millet adına denetiminin ve kontrolünün yapılmasıdır

Kurtulmuş: Bu komisyonun öncelikli vazifesi, sürecin millet adına denetiminin ve kontrolünün yapılmasıdır

"Terörsüz Türkiye" hedefi doğrultusunda TBMM'de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, Kurtulmuş'un başkanlığında toplandı. TBMM Tören Salonu'nda düzenlenen komisyonun 10. toplantısına, Prof. Dr. Havva Kök Arslan, Prof. Dr. Sevtap Yokuş Veznedaroğlu, Prof. Dr. Ayşe Betül Çelik, Doç. Dr. Çerağ Esra Çuhadar, Üsküp Büyükelçisi Fatih Ulusoy, İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanvekili Hüseyin Oruç, Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak, Doç. Dr. Vahap Coşkun ve Prof. Dr. Talha Köse katıldı. Komisyonun 10’uncu toplantısında sunum yapacak akademisyenlere teşekkür ederek konuşmasına başlayan TBMM Başkanı Kurtulmuş, "Çok şükür başından itibaren gayet ince, detaylarıyla planlanmış bir süreci yürütüyoruz. Bugüne kadar da önemli bir mutabakatla çalışmalarımızı getirdik. En kısa süre içerisinde de çalışmalarımızı tamamlamayı ümit ediyoruz." ifadelerini kullandı. Komisyonda, oy oranları itibariyle vatandaşların yüzde 95'inin temsiliyetiyle komisyonun kurulduğunu belirten Kurtulmuş, "Komisyonda işlerimizi karşılıklı olarak müzakere ederek ve fevkalade şeffaf, açık bir şekilde süreçleri yöneterek aldığımız kararları da 5'te 3 nitelikli çoğunlukla almayı prensip ederek yola çıktık. Şimdiye kadar aldığımız bütün kararlarımızı da ittifakla aldık. Dolayısıyla demokratik temsiliyet bakımından, siyasal temsil gücü bakımından yüksek bir temsil gücüne sahip komisyonu oluşturduk. Çalışmaları da bugüne kadar getirdik. Bir başka önemli mesele de bu siyasal temsil gücü yüksekliğine uygun bir şekilde buradaki dinlemelerimizde de toplumun farklı kesimlerini olabildiğince geniş bir yelpazede temsil edebilecek ve böylece ortaya çıkacak toplumsal mutabakatı hızlı ve güçlü bir şekilde genişletecek bir toplumsal mutabakatta geniş tabanı dinleme hassasiyetiydi." dedi. "Yaptığımız şey Türkiye'ye has bir modelin ortaya konulmasıdır" Kurtulmuş, komisyonda dinlenen herkesin görüşlerinin Türkiye'de barışın sağlanması, kardeşliğin temin edilmesi için atılacak adımlara büyük bir güç vereceğine inandığını söyleyerek, şu ifadeleri kullandı: "Bu komisyonun çalışması hiç şüphesiz İmralı'dan gelen örgütün tamamıyla kendisini feshedeceği ve silahları tamamıyla bırakacağı, bırakılması gerektiği çağrısı üzerine bu toplantılar gerçekleştirilmiştir. Dolayısıyla bu komisyonun öncelikli vazifesi bu sürecin millet adına denetiminin ve kontrolünün yapılması ve sürecin gerektirdiği yasal düzenlemeleri, toplumsal mutabakatı da sağlayarak gerçekleştirilecek adımların atılmasıdır. Bugün burada dinleyeceğimiz arkadaşlar Latin Amerika'dan Asya'ya, Afrika'dan Avrupa'ya kadar farklı bölgelerdeki çatışma çözümleri ile ilgili konularda derin araştırmaları olan arkadaşlarımız. Bizim şu anda gerçekleştirmeye çalıştığımız husus bir Türkiye modelini ortaya koymaktır. Biz bu süreçte bütün çalışmaların, yapılan barış müzakerelerinin, çatışma çözümleri ile ilgili atılan adımların detaylı bir şekilde analizini gerçekleştireceğiz. Ama şunun da farkındayız ki yaptığımız şey Türkiye'ye has bir modelin ortaya konulmasıdır. İnşallah en kısa süre içerisinde bu çalışmaları tamamladıktan sonra Dünya literatürüne ve dünyadaki demokrasi tarihine armağan edeceğimiz başarılı bir Türkiye örneği olacaktır. Bunun için şunu biliyoruz; hiçbir örnek bir diğerinin aynısı olmaz. Hiçbir örnek bir diğerine tamamıyla benzerlik göstermez. Ama dünyanın farklı yerindeki bu çatışma müzakerelerinden, çözümlerinden çıkaracağımız derslerin olduğunu biliyoruz. Buradan alacağımız derslerle tamamıyla bize ait bir modeli ortaya koyabilecek hem siyasal güce hem toplumsal mutabakata hem bilgiye hem de Türkiye demokrasisi olarak tecrübeye sahibiz. Ümit ediyorum, bugünkü çalışmalarımız bu çerçevede bize yeni bir perspektif açacak, çalışmalarımıza yeni bir boyut kazandıracaktır." “Bu çalışmaların arkasında milletimizin büyük desteği olmasa, bu komisyon bir dakika toplanamaz” Kurtulmuş, sürece ilişkin herkesin farklı kanaatleri olmakla birlikte herkesin ortak cümlesinin, "Artık anaları ağlamasın, artık silahlar konuşmasın. Artık bu memlekette huzurun, barışın, selametin temin edilmesi için herkes üzerine düşen sorumlulukları yerine getirsin." olduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı: “Hiç şüphesiz bu süreçte en önemli hususlardan birisi, başlangıçta ifade ettiğim gibi örgütün bir an evvel silahlarını tamamıyla terk ederek, bütün unsurlarıyla birlikte İmralı'dan yapılan çağrıya uyduğunu açıklaması ve bunun gerektirdiği, gerektireceği adımların atılabilmesi için de Türkiye siyasetinin önünü açması ve Türkiye siyasetini rahatlatmasıdır. Bunun sağlanmasıyla birlikte yaptığımız işlerin çok daha güçlü bir şekilde ilerleyeceğini biliyorum. Şunun farkındayız: Bu çalışmaların arkasında milletimizin büyük desteği olmasa, bu komisyon bir dakika toplanamaz. Bu büyük desteğin kıymetini bilmek zorundayız. Yine bu toplantılar boyunca ifade edilen bir başka hususu da söyleyerek sözlerimi tamamlamak isterim. Dikkatle, iyi planlayarak, attığımız adımları niçin ve hangi amaçla attıklarımızı gayet iyi hesap ederek çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ama bir taraftan da elimizi çabuk tutmak ve özellikle bölgesel ve küresel şartların Türkiye üzerine her geçen gün ağır yükler getirdiği bu ortamda bir an evvel kalıcı, nihai barışı temin etmek, huzuru, kardeşliği tesis etmek zorundayız.”