Dicle Üniversitesi’nde Kuyumculuk ve Takı Tasarımı Bölümü Açılıyor

Dicle Üniversitesi’nde Kuyumculuk ve Takı Tasarımı Bölümü Açılıyor

Diyarbakır Kuyumcular ve Sarraflar Odası Yönetimi, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamuran Eronat’ı ziyaret ederek “Kuyumculuk ve Takı Tasarımı Bölümü” talebini iletti. Oda Başkanı Mehmet Yüksel ve yönetim kurulu üyeleri, Diyarbakır’ın köklü kuyumculuk geleneği, tescilli ürünleri (hasır bilezik, kişniş ve habbeli kolyeler gibi) ve şehrin sektördeki gücünü anlatarak önemli bir eksikliğe dikkat çekti. Yüksel, kentte yaklaşık 600 işletme, 100’den fazla üretim atölyesi ve 50 bin civarında istihdam bulunduğunu belirterek, bu alanda üniversite bünyesinde bölüm açılmasının kaçınılmaz olduğunu söyledi. Mehmet Yüksel’in Açıklaması “Diyarbakır kuyumculukta Türkiye’nin en önemli merkezlerinden biridir. Ancak üniversitemizde bu alanda eğitim veren bir bölüm bulunmaması büyük bir kayıptır. Gençlerimizin şehrimizde kalarak modern tasarım ve üretim tekniklerini burada öğrenmesini istiyoruz. Bu yüzden Dicle Üniversitesi’nde Kuyumculuk ve Takı Tasarımı Bölümü’nün açılması için Sayın Rektörümüzden talepte bulunduk. Oda olarak her türlü desteği sunmaya hazırız.” dedi. Rektör Prof. Dr. Kamuran Eronat’ın Açıklaması Rektör Prof. Dr. Kamuran Eronat ise talebi çok değerli bulduğunu belirterek, “Diyarbakır’ın kültürel mirasına ve ekonomisine böylesine önemli katkısı olan bir sektöre üniversite olarak kayıtsız kalmamız mümkün değildir. Sizlerin katkısıyla bu bölümün açılması için gerekli çalışmaları başlatacağız. Diyarbakır’ın marka değerine değer katacak bu adımda sizlerle iş birliği içinde olacağız.” ifadelerini kullandı. Müjde Görüşmenin sonunda, üniversite ile Oda yönetimi en kısa sürede Kuyumculuk ve Takı Tasarımı Bölümü’nün açılması için ortak yol haritası üzerinde çalışılacağını kamuoyuna duyurdu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Kudüs'e namahrem ellerin kirletmesine izin vermeyiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Kudüs'e namahrem ellerin kirletmesine izin vermeyiz”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da düzenlenen Dışişleri Bakanlığı Yerleşkesi Temel Atma Töreni’nde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim boş lafla, mugalatayla, ucuz polemikle işimiz olmaz. Biz sınırlarımız içinde ve ötesindeki hedeflerimize kilitlenmiş durumdayız. Şunu altını çizerek ve aynı zamanda gururla belirtmek istiyorum, bugün Türkiye hem içeride hem bölgesinde kendi oyununu kurma ve bunu kimin ne dediğine bakmadan uygulama kudretine sahip bir ülkedir. Tıpkı usta bir satranç oyuncusu gibi her hamlemizi en ince detayına kadar planlıyor ardından soğukkanlılıkla hayata geçiriyoruz. Hiçbir tahrik bizi hedeflerimize ulaşmaktan alıkoyamayacaktır. Allah'ın izniyle tuzağa düşmeyiz, provokasyona gelmeyiz. Mikrofon ve klavye kabadayılarının kuru tehditlerine prim vermeyiz. Unutmayın, diplomasinin dili nezakettir. Türkiye'nin dış siyaseti de barış odaklıdır. Fakat bu demek değildir ki hadsizlikler karşısında susacak, sinecek veya geri adım atacağız. Asla. Gerilimden beslenenlerin, bölgemizi kan deryasına çevirmek isteyenlerin, coğrafyamızda istikrarsızlığı körükleyenlerin karşısında tarih boyunca olduğu gibi bugün de yarın da inşallah dimdik ayakta duracağız." ifadelerini kullandı. Zulme ve zalime boyun eğmeyeceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: israilin vahşi saldırıları altında hayatta kalma mücadelesi veren Gazzeli mazlumların yanında olmamızı kimse engelleyemeyeceğini vurgulayan Erdoğan, “Suriye'den Yemen'e, Lübnan'dan Katar'a, israil haydutluğunun hedefi olan tüm kardeşlerimizle tam bir dayanışma içinde olmayı sürdüreceğiz. Faili ister örgüt ister devlet olsun, terör ve katliam bir akıl kilitlenmesidir. Bölgemizi esir alan bu kanlı kilit inşallah eninde sonunda kırılacaktır. Zulümle, soykırımla, barbarlıkla, masum çocukların hayatları pahasına kendilerine güvenli bir gelecek inşa edeceklerini zannedenler, tarihteki niceleri gibi mutlaka kaybedecek, döktükleri kanda boğulacaklardır. Bundan kaçış, kurtuluş yoktur." dedi. Asırlarca İslam'ın bayraktarlığını üstlenen bir milletin efradı olarak 400 yıl Kudüs-ü Şerif'e hizmetkârlık yapmanın şerefini yaşadıklarını dile getiren Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Netanyahu bunları bilmez. Ama bugün buradan tekrar haykırıyorum, belki öğrenir. 'La ilahe illallah, İbrahim Halilullah' ifadesinde anlamını bulan hürmet, hikmet, hoşgörüyle bu övülmüş şehri tüm inanç mensupları için yüzyıllar boyunca bir barış ve esenlik yurdu hâline biz getirdik. Müslümanlar gibi Hristiyanların ve Musevilerin de hakkına riayet ettik. Bugün de şairin ifadesiyle, kalbimizin yarısı Mekke diğer yarısı Medine'dir. Bunların üstünde de bir tül misali Kudüs vardır." Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Arzın üstünde bir sancak, görkemli bir çınar olarak gördüğümüz Kudüs-ü Şerif'i namahrem ellerin kirletmesine izin vermeyiz. Biliyorum, Hitler özentisi tiplerin kuyruk acısı belki de hiç geçmeyecek. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımızda, bundan 27 yıl önce ortaya koyduğumuz tavrı belki de hiçbir zaman unutmayacaklar. Varsın onlar öfke nöbetleri geçirmeye devam etsin. Biz Müslümanlar olarak Doğu Kudüs üzerindeki haklarımızdan tek bir geri adım dahi atmayacağız. Bütün semavi dinlerce kutsal kabul edilen Kudüs'ün tekrar barış, huzur ve güven şehri olması için mücadelemiz sarsılmaz bir azimle hız kesmeden, gerilemeden, gevşemeden devam edecektir. Aynı şekilde, 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen, toprak bütünlüğü haiz bir Filistin devletinin kurulması için de tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz."