Kolesterolü yükseltiyor, damarları tıkıyor: Severek tüketiliyor ama kalbin düşmanı

Kolesterolü yükseltiyor, damarları tıkıyor: Severek tüketiliyor ama kalbin düşmanı

Kolesterol, belirti göstermese de uzun vadede kalp sağlığını ciddi şekilde etkileyebilir. Uzmanlar, günlük beslenmede dikkat edilmesi gereken bazı yiyecekleri ve sağlıklı alternatifleri paylaştı. Kolesterol konusu çoğu kişi için sıkıcı görünebilir; ancak kalp sağlığı açısından ihmal edilmemesi gereken bir konu. Semptomlar göstermese de zamanla ciddi sorunlara yol açabiliyor. Neyse ki, hayatı tamamen değiştirmeye gerek yok; yalnızca belirli besinlere dikkat etmek bile fark yaratıyor. Patates kızartması, kızarmış tavuk gibi yiyecekler trans ve doymuş yağ açısından zengin. Bu yağlar kötü kolesterolü (LDL) artırırken, iyi kolesterolü (HDL) düşürüyor. Uzmanlar, kızartmak yerine fırın veya hava fritözü kullanımını öneriyor.KIRMIZI ETBiftek, koyun eti gibi doymuş yağ bakımından yüksek. Ara sıra tüketim sorun yaratmasa da düzenli olarak yemek kalp sağlığı için risk oluşturuyor. Alternatif olarak tavuk, hindi veya bitkisel proteinler öneriliyor. Tam yağlı süt, peynir ve krema doymuş yağ içeriyor. Az yağlı veya bitkisel sütler, yoğurt ve badem sütü gibi seçenekler kalp dostu alternatifler arasında. Sosis, pastırma ve soğuk etler yüksek tuz ve sağlıksız yağ içeriyor. Evde hazırlanan tavuk, balık veya mercimek köftesi gibi alternatiflerle hem lezzet korunabilir hem de kontrol sağlanabilir. Tatlılar genellikle doymuş yağ ve şeker açısından yoğun. Tam tahıllı ekmekler, yulaf barları veya bitter çikolata daha sağlıklı alternatifler sunuyor.FAST FOOD VE KREMALİ TATLILARBurger, pizza ve dondurma gibi yiyecekler kötü yağ ve şeker içeriyor. Ev yapımı versiyonları hem lezzetli hem de kalp dostu bir seçenek. Cips ve kurabiyeler sağlıksız yağlarla dolu. Patlamış mısır, tuzsuz kuruyemişler ve humuslu sebze çubukları daha iyi alternatifler olarak öne çıkıyor. Bitkisel kaynaklı olsa da Hindistan cevizi yağı doymuş yağ içeriyor. Gazlı içecekler ve tatlı meyve suları ise dolaylı yoldan kolesterolü etkileyebiliyor. Uzmanlar su, şekersiz çay ve maden suyunu tercih etmeyi öneriyor. Kolesterolle başa çıkmak, radikal diyetler yapmakla değil, besin seçimlerini bilinçli şekilde yönetmekle mümkün. Küçük değişiklikler, kalp sağlığınızı uzun vadede korumada büyük fark yaratabilir.Bu makale sadece genel bilgi verme amacıyla yazılmıştır ve doktor tavsiyesi olarak ele alınmaması gerekir. Makalenin içeriğinden yola çıkarak okurun kendi başına koyduğu teşhislerden ntv.com.tr sorumlu değildir. Sağlığınızla ilgili herhangi bir endişeniz varsa doktorunuza danışın.

Japonların uzun ömür sırrı: 7 vazgeçilmez kuralları var

Japonların uzun ömür sırrı: 7 vazgeçilmez kuralları var

Japonların uzun yaşam sırrı merak ediliyor. Uzmanlar, Japonya’daki uzun yaşam sırrını balık ve sebze ağırlıklı beslenme, güçlü sosyal bağlar, aktif yaşam tarzına bağlıyor. Japonya, 1 Eylül 2025 itibarıyla yaklaşık 100.000 yüz yaşını aşmış kişiyle dikkat çekici bir dönüm noktasına ulaştı. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 99 bin 763 kişi 100 yaş ve üzerinde yaşıyor. Bu sayı, artışın üst üste 55. kez devam ettiğini ortaya koyuyor. Uzmanlar, Japonya’daki olağanüstü uzun ömrü; balık ve sebze ağırlıklı beslenme, güçlü sosyal bağlar, aktif yaşam tarzına bağlıyor. Temiz çevre, koruyucu sağlık önlemleri ve düzenli taramalar da önemli faktörler arasında.En yaşlı kişi, 114 yaşındaki emekli doktor Shigeko Kagawa olurken; erkekler arasında rekoru 111 yaşındaki Kiyotaka Mizuno elinde bulunduruyor. Yüz yaşını geçenlerin yaklaşık %88’i kadınlardan oluşuyor. Beslenme: Japon mutfağı balık, sebze, soya ürünleri, deniz yosunu ve mantarı öne çıkarıyor. Kırmızı et ve işlenmiş gıdaların tüketimi oldukça düşük. Özellikle Okinawa’da “hara hachi bu” adı verilen, yüzde 80 doyana kadar yeme alışkanlığı yaygın.Sağlık: Kalp hastalıkları ve bazı kanser türleri, Batı ülkelerine kıyasla daha düşük oranlarda görülüyor. Omega-3 açısından zengin beslenme, düşük doymuş yağ tüketimi ve tuz kontrolü bu tabloya katkı sağlıyor. Sosyal yaşam: “İkigai” olarak bilinen yaşam amacı duygusu, güçlü sosyal bağlar ve aktif toplumsal roller, yaşlıların zihinsel ve fiziksel sağlığını destekliyor.Aktif yaşam: Günlük yürüyüşler, bahçecilik, toplu taşıma kullanımı ve egzersiz alışkanlığı ileri yaşlara kadar hareketliliği koruyor.Sağlık sistemi: Gelişmiş altyapı, düzenli taramalar ve koruyucu sağlık hizmetleri uzun ömür üzerinde belirleyici etkenler arasında.Genetik ve kültür: Araştırmalar, bazı genetik avantajların yanı sıra yaşlılara duyulan saygının ve olumlu yaşlanma kültürünün de etkili olduğunu gösteriyor. Japonya’nın bu başarısının yanında önemli sorunlar da bulunuyor. Yaşlanan nüfus, sağlık sistemi, sosyal güvenlik ve emeklilik bütçeleri üzerinde baskı oluşturuyor. Düşük doğum oranı ise gelecekte bakım ve destek mekanizmalarının sürdürülebilirliğini tehdit ediyor.Okinawa’nın uzun ömürlü nüfusunda son yıllarda görülen azalma, Batılı yaşam tarzının ve işlenmiş gıda tüketiminin olumsuz etkilerini gözler önüne seriyor. Uzmanlara göre Japonya’nın deneyimi, uzun ömür için “sağlıklı beslenme, sosyal bağların korunması, düzenli hareket ve yaşam amacının” temel belirleyiciler olduğunu kanıtlıyor.Japonya, yalnızca uzun yaşamanın değil, aynı zamanda sağlıklı yaş almanın da mümkün olduğunu dünyaya göstermeye devam ediyor.

Kalın bağırsak kanserine neden oluyor: En sık tüketilen besinlerden biri

Kalın bağırsak kanserine neden oluyor: En sık tüketilen besinlerden biri

Daha çok ileri yaş hastalığı olarak bilinen kolorektal kanser, son yıllarda 50 yaş altındaki bireylerde hızla artış gösteriyor. Sağlıksız beslenme alışkanlıkları kalın bağırsak kanseri riskini artırıyor. Özellikle sık tüketilen bazı besinler gençlerde kolon kanseri nedeni olabilir. Kolon ve rektum dokularında gelişen bu kanser türü, genellikle polip adı verilen küçük, iyi huylu hücre kümelerinden köken alıyor. Dünya genelinde en yaygın kanser türlerinden biri olan kolon kanseri, Amerika Birleşik Devletleri’nde kansere bağlı ölümlerde ikinci sırada yer alıyor. Uzmanlar, özellikle obezite ve alkol tüketiminin genç yetişkinler arasında görülen vaka artışında belirleyici rol oynadığını belirtiyor.ABD ve Avrupa’da yapılan son araştırmalar, genç yaşta başlayan kolon kanseri vakalarındaki yükselişin alarm verici boyutlara ulaştığını ortaya koydu. Araştırmacılara göre genetik faktörler ve tarama eksiklikleri etkili olsa da, en değişken risk faktörü günlük beslenme alışkanlıkları. Onkologlar, beslenme uzmanları ve epidemiyologlar, yanlış beslenme tercihlerinin “önlenebilir bir risk” olduğuna dikkat çekiyor. İşte kolon kanseri riskini artıran başlıca besinler ve sağlıklı alternatifleri: Kırmızı Et: Yüksek ısıda pişirildiğinde kanserojen maddeler oluşuyor. Yerine balık, kümes hayvanları veya baklagiller öneriliyor.İşlenmiş Et: Pastırma, sosis ve jambon gibi ürünler doğrudan kanserojen sınıfında. Taze et ve bitki bazlı protein kaynakları tercih edilmeli. Şekerli İçecekler ve Rafine Karbonhidratlar: İnsülin direncini tetikleyerek riski artırıyor. Su, tam tahıllar ve taze meyveler daha sağlıklı seçenekler.Ultra İşlenmiş Gıdalar: Katkı maddeleri ve düşük lif oranıyla obeziteye yol açıyor. Ev yapımı, tam gıdalara yönelmek öneriliyor.Alkol: DNA’ya zarar veren asetaldehite dönüşüyor. Uzmanlar mümkünse alkolsüz alternatiflere geçilmesini tavsiye ediyor. Yüksek Doymuş Yağ: İltihaplanma ve obezite riskini artırıyor. Zeytinyağı, avokado ve kuruyemiş gibi sağlıklı yağlar öneriliyor.Konserve ve Aşırı Tuzlu Gıdalar: Bağırsak duvarına zarar verebilir. Baharat ve taze sebzelerle beslenme desteklenmeli. Küçük Değişiklikler, Büyük FarkUzmanlara göre, beslenme alışkanlıklarında yapılacak küçük değişiklikler bile uzun vadede önemli sonuçlar doğurabiliyor. Erken yaşta sağlıklı tercihler yapmak, sadece kolon kanseri riskini azaltmakla kalmıyor; genel yaşam kalitesini de artırıyor.Bu makale sadece genel bilgi verme amacıyla yazılmıştır ve doktor tavsiyesi olarak ele alınmaması gerekir. Makalenin içeriğinden yola çıkarak okurun kendi başına koyduğu teşhislerden ntv.com.tr sorumlu değildir. Sağlığınızla ilgili herhangi bir endişeniz varsa doktorunuza danışın.

Hem dolaşım sistemine hem saçlara faydalı! Karanfil Kürü Nedir, Nasıl Yapılır? Karanfil Kürü Faydaları Nelerdir?

Hem dolaşım sistemine hem saçlara faydalı! Karanfil Kürü Nedir, Nasıl Yapılır? Karanfil Kürü Faydaları Nelerdir?

Karanfil kürü özellikle hem erkeklerin hem de kadınların sıklıkla yaşadığı saç sorunlarından birisi olan saç dökülmesinin önüne geçilmesini sağlayan bir kür olma özelliğine sahiptir. Özellikle çevresel faktörlerin, boya ve şekillendirme gibi işlemlerin saçı zaman içerisinde yıprattığı ve dökülmeye neden olduğu bilinmektedir. Saç dökülmesini önlemek için kullanılabilecek olan birçok ürün bulunmaktadır. Uygulanabilecek olan doğal yöntemlerden birisi de karanfil kürü olarak bilinmektedir.

Paleontolog Nedir, Kime Denir? Paleontolog Ne İş Yapar, Nasıl Olunur?

Paleontolog Nedir, Kime Denir? Paleontolog Ne İş Yapar, Nasıl Olunur?

En önemli bilim dalları içerisinde paleontoloji gelmektedir. Bu meslek grubunu gerçekleştiren kişiler ise paleontolog olarak bilinir. Genel olarak nesli tükenmiş canlıların fosili ve kalıntılarını incelemek suretiyle, bunlara ait bir tarih belirleyen bilim insanlarıdır. Özellikle tarihi açıdan canlıları inceleme noktasında bu yapanı bilimsel olarak önemi oldukça büyüktür.

Sivas'ta son kullanma tarihi değiştirilmiş cipslere el konuldu

Sivas'ta son kullanma tarihi değiştirilmiş cipslere el konuldu

Sivas'ta zabıta ekipleri tarafından bir markette yapılan denetimlerde son kullanma tarihi değiştirilmiş 72 paket cipse el konuldu. Market sahibi hakkında yasal işlem başlatıldı. Sivas Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, gelen şikayet üzerine kentteki bir markette denetim yaptı. Yapılan denetimde markette cipslerin son kullanma tarihini gösteren etiketin sonradan yapılan ekleme ile değiştirildiği tespit edildi. Zabıta ekipleri tarafından son kullanma tarihi geçmiş 72 paket cipse el konuldu. Cipsler imha edilmek üzere İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'ne teslim edildi. Halk sağlığını tehdit edebilecek nitelikte, son kullanma tarihi geçmiş ürünleri satan işletme sahibi hakkında ise yasal işlem başlatıldı. Zabıta Müdürlüğünden yapılan açıklamada, "Zabıta Müdürlüğü olarak halk sağlığını korumak, tüketici haklarını gözetmek ve etik ticaret anlayışını desteklemek öncelikli görevimizdir. Bu kapsamda yapılan denetimler aralıksız devam edecek olup, vatandaşlarımızın duyarlılığı ve iş birliği bizler için büyük önem taşımaktadır" denildi.

Erken doğan bebeklere aşı hemen yapılır mı?

Erken doğan bebeklere aşı hemen yapılır mı?

37 haftadan önce doğan her bebeğin prematüre yani erken doğan olarak kabul edildiğini ve erken doğumun yüzde 8 oranında görüldüğünü belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şirin Seçkin, "Erken doğan bebeklere hemen aşı yapmak çok önemlidir; çünkü bu bebekler vaktinde doğan veya doğum tartısı düşük olan bebeklere oranla enfeksiyon kapmaya çok daha açıktır" dedi

Çocukluktaki boğaz enfeksiyonu yıllar sonra kalbe zarar verebilir

Çocukluktaki boğaz enfeksiyonu yıllar sonra kalbe zarar verebilir

Çocuklukta geçirilen basit bir boğaz enfeksiyonu, yıllar sonra kalbinizi tehdit edebilir. Medipol Sağlık Grubu'ndan Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Saygın Türkyılmaz, erken tanı ve tedavinin önemine dikkat çekerek, “Beta hemolitik streptokok enfeksiyonları tedavi edilmezse, yıllar sonra romatizmal kalp hastalığına ve ciddi kalp yetmezliğine yol açabilir” dedi.