Add source Login
Epstein dosyası yeniden açıldı: Sapkın güç sahipleri, istismar ve istihbarat

Epstein dosyası yeniden açıldı: Sapkın güç sahipleri, istismar ve istihbarat

ABD Kongresi'nde Demokrat üyeler tarafından yayımlanan yeni Jeffrey Epstein fotoğrafları, cinsel istismar ve çocuk ticareti suçlarıyla anılan karanlık bir ağın, dünyanın en güçlü isimleriyle kurduğu ilişkileri bir kez daha tartışmanın merkezine taşıdı. Fotoğraflarda ABD Başkanı Donald Trump, eski Başkan Bill Clinton, Microsoft'un kurucusu Bill Gates ve çok sayıda nüfuz sahibi isim, çocuklara yönelik cinsel suçlardan hüküm giymiş Epstein ile aynı karelerde yer alıyor. Demokrat üyeler, yayımlanan 19 fotoğrafın Epstein arşivindeki 95 bini aşkın görüntünün yalnızca küçük bir bölümü olduğunu belirtirken, kadınların yüzlerinin "koruma amacıyla" gizlendiğini savundu. Görüntüler açık bir suç anını yansıtmıyor olsa da kamuoyunda rahatsızlığa neden olan asıl noktanın bu çevrelerin yıllarca Epstein'la temas halinde kalması ve buna rağmen ciddi bir hesaplaşmanın yaşanmamış olması olduğu vurgulanıyor. Epstein davası, yalnızca bireysel suçlarla sınırlı görülmüyor. Yıllardır dile getirilen iddialara göre, Epstein'in reşit olmayan kız çocuklarını istismar eden güçlü isimler için bir tür "bağlayıcı dosya" mekanizması kurduğu, bu ilişkilerin şantaj ve kontrol amacıyla kullanıldığı öne sürülüyor. Bu çerçevede, Epstein'in siyonist rejim istihbaratı Mossad'la bağlantılı olduğu yönündeki iddialar da yeniden gündeme geldi. Bu iddialar, resmi makamlarca doğrulanmış değil; ancak Epstein'ın dokunulmazlığı, geniş temas ağı ve uzun süre korunduğu algısı, bu tartışmaların sürekli diri kalmasına neden oluyor. Fotoğraflarda Trump'ın Epstein'la yan yana yer aldığı kareler, Clinton'ın ise Epstein ve Ghislaine Maxwell ile birlikte görüntülendiği sahneler dikkat çekiyor. Maxwell, Epstein'ın çocuk istismarı ve fuhuş ağına aracılık etmekten hüküm giymiş bir isim olarak biliniyor. Buna rağmen, Epstein çevresinde yer alan birçok güçlü figür hakkında bugüne kadar somut bir yargı süreci işletilmemesi eleştirilerin odağında. Beyaz Saray ve Cumhuriyetçi kanat, Demokratları fotoğrafları "seçerek yayımlamak" ve siyasi bir anlatı oluşturmakla suçladı. Trump ise fotoğrafları görmediğini belirterek Epstein için "Herkes onu tanıyordu" ifadelerini kullandı ve suçlardan haberdar olmadığını öne sürdü. Ancak insan hakları savunucuları ve mağdur yakınları açısından mesele, fotoğrafların varlığından çok daha derin. Tartışma, güçlü ve zengin çevrelerin kadınlar ve kız çocukları üzerinden kurduğu istismar düzeninin nasıl yıllarca görmezden gelindiği ve neden hâlâ tam anlamıyla aydınlatılmadığı sorusuna odaklanıyor. Önümüzdeki günlerde Epstein dosyasından yeni belgelerin yayımlanması beklenirken, kamuoyunda giderek yükselen beklenti, yalnızca yeni kareler değil; istismar iddialarının, olası istihbarat bağlantılarının ve bu ağın içindeki güçlü isimlerin gerçek anlamda hesap vermesi yönünde şekilleniyor.

Gazze'de binlerce kişi görme kaybı riski altında

Gazze'de binlerce kişi görme kaybı riski altında

Gazze İnsan Hakları Merkezi, Gazze Şeridi'ne yönelik süren saldırılar sırasında göz yaralanmalarında tehlikeli bir artış yaşandığını duyurarak ciddi endişelerini dile getirdi. Merkez, işgalcilerin temel tıbbi cihaz ve ekipmanların girişini engellemeyi sürdürmesinin, binlerce yaralının görme yetisini kaybetmesine yol açtığını vurguladı. Merkez tarafından yayımlanan açıklamada, toplanan verilerin siyonist rejim askerlerinin sivillerde kalıcı sakatlıklar oluşturmayı amaçladığını ortaya koyduğu belirtildi. Açıklamada, doğrudan gözleri hedef alan keskin nişancı atışları ile bombardıman sırasında yayılan yoğun şarapnel parçalarının bu ağır yaralanmalara neden olduğu kaydedildi. Verilere göre, son 25 ayda en az 1700 Filistinli gözlerini tamamen kaybetti. Yaklaşık 5 bin kişi ise tedaviye erişimin engellenmesi nedeniyle kısmi ya da tam görme kaybı riskiyle karşı karşıya bulunuyor. İşgalcilerin hastaneleri, jeneratörleri ve cerrahi ekipmanları tahrip ettiği, ilaç ve tıbbi malzeme girişini sistematik biçimde engellediği ifade edildi. Merkez, tedavi yetersizliği nedeniyle göz tansiyonu, kornea ve retina hastalıkları ile katarakt vakalarının hızla arttığını, bunun kalıcı körlüğe yol açtığını bildirdi. Gazze'de yaklaşık 2 bin 400 hastanın acil ameliyat beklediği, ancak bu operasyonların yapılabileceği imkanların bulunmadığı aktarıldı. Gazze Göz Hastanesi Ameliyathane ve Anestezi Bölüm Başkanı Dr. İyad Ebu Kereş, Ocak 2024–Eylül 2025 arasında yalnızca Vadi Gazze'nin kuzeyinde 2 bin 77 göz yaralanması kaydedildiğini açıkladı. Bu yaralanmaların savaş kaynaklı yaralanmaların yüzde 5'ini oluşturduğu, gerçek sayının ise çok daha yüksek olduğu belirtildi. Vakaların yüzde 18'inde göz boşaltılması yapıldığı, yüzde 34'ünde göz içinde yabancı cisim tespit edildiği, yüzde 9'unda ise her iki gözün birden zarar gördüğü ifade edildi. Yaralıların yüzde 30'unun çocuk, yüzde 28'inin kadın olması, sivillerin özellikle hedef alındığını bir kez daha ortaya koydu. Merkez, özellikle yardım dağıtım noktalarına gitmek zorunda kalan sivillerin, askerlerin konuşlandığı alanlarda doğrudan ateşe maruz kaldığını belirtti. Açıklamada, işgalcilerin yaralanmalara neden olmakla yetinmeyip, yaralıların tedaviye ulaşmasını da engellediği vurgulandı. Göz Hastanesi'nin temel tanı cihazlarından dahi yoksun bırakıldığı, uluslararası kuruluşların maliyeti üstlenmesine rağmen bu ekipmanların Gazze'ye sokulmadığı ifade edildi. Gazze İnsan Hakları Merkezi, tıbbi malzeme girişinin engellenmesini toplu cezalandırma olarak nitelendirerek bunun uluslararası insancıl hukukun ve Cenevre Sözleşmesi'nin açık ihlali olduğunu belirtti. Merkez, Birleşmiş Milletler ve uluslararası topluma acil çağrıda bulunarak göz tedavisinde kullanılan cihazların derhal ve koşulsuz biçimde Gazze'ye sokulmasını, hastaların güvenli şekilde tedaviye erişiminin sağlanmasını istedi. Açıklamanın sonunda, uluslararası sessizliğin bu insani felaketi derinleştirdiği ve işgalcilerin sağlık hakkını hedef alan politikalarını cesaretlendirdiği uyarısı yapıldı.

8 ülkeden ortak mesaj: UNRWA'nın rolü vazgeçilmez

8 ülkeden ortak mesaj: UNRWA'nın rolü vazgeçilmez

Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Pakistan, Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar'ın dışişleri bakanları, yayımladıkları ortak bildiride Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı UNRWA'nın rolünün vazgeçilmez olduğunu belirtti. Bakanlar, siyonist rejimin ajansa yönelik uygulamalarını açık şekilde reddettiklerini ifade etti. Ortak bildiride, işgalcilerin pazartesi günü Kudüs'ün Şeyh Cerrah Mahallesi'ndeki UNRWA merkezine baskın düzenlemesi sert dille kınandı. Bu adımın, uluslararası hukukun ve Birleşmiş Milletler tesislerinin dokunulmazlığının açık ihlali olduğu vurgulandı ve kabul edilemez bir tırmanış olarak nitelendirildi. Bakanlar, 22 Ekim 2025'te Uluslararası Adalet Divanı tarafından yayımlanan danışma görüşünü hatırlatarak, işgalci güç konumundaki siyonist rejimin UNRWA'nın çalışmalarını engellemek yerine kolaylaştırmakla yükümlü olduğuna dikkat çekti. Açıklamada, UNRWA'nın onlarca yıldır uluslararası toplum tarafından kendisine verilen özgün yetki çerçevesinde Filistinli mültecilerin haklarını koruduğu; eğitim, sağlık, sosyal hizmetler ve acil insani yardım alanlarında milyonlarca kişiye destek sağladığı kaydedildi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun UNRWA'nın görev süresini üç yıl daha uzatmasının, ajansa duyulan uluslararası güvenin göstergesi olduğu vurgulandı. Gazze'de yaşanan eşi görülmemiş insani kriz bağlamında, UNRWA'nın yardım dağıtımındaki merkezi rolüne işaret eden bakanlar, gıda, insani yardım ve temel ihtiyaçların adil ve etkin biçimde ulaştırılmasında ajansın kilit öneme sahip olduğunu belirtti. Ajansa bağlı okullar ve sağlık merkezlerinin ise Gazze'deki mülteci toplumu için hayati bir yaşam hattı olduğu ifade edildi. Bildiride, UNRWA'nın altyapısı, tecrübesi ve sahadaki yaygın varlığıyla bu ölçekte hizmet sunabilecek başka bir kurumun bulunmadığı vurgulandı. Ajansın zayıflatılmasının, bölgesel ölçekte ciddi insani, sosyal ve siyasi sonuçlar doğuracağı uyarısı yapıldı. Dışişleri bakanları, uluslararası topluma UNRWA'ya yeterli ve sürdürülebilir finansman sağlanması, ajansın siyasi ve operasyonel alanının korunması çağrısında bulundu. Açıklamanın sonunda, Filistinli mültecilerin hakları adil ve kalıcı bir çözüme kavuşana kadar UNRWA'ya verilen desteğin, istikrarın korunması ve insan onurunun savunulması açısından temel bir dayanak olduğu vurgulandı.

Meteoroloji'den 5 il için kuvvetli yağış ve kar uyarısı

Meteoroloji'den 5 il için kuvvetli yağış ve kar uyarısı

Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan son tahminlere göre ülkenin kuzey, iç ve doğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu geçecek. Marmara’nın doğusu ve Karadeniz ile Sivas, Bitlis, Ardahan, Van ve Hakkâri çevrelerinin yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu ve açık geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların genellikle yağmur ve sağanak, Batı Karadeniz'in iç kesimlerinin yüksekleri, Doğu Karadeniz’in iç kesimleri ile Sivas, Ardahan, Bitlis, Van ve Hakkâri çevrelerinde karla karışık yağmur ve kar şeklinde görülmesi bekleniyor. Yağışların Doğu Karadeniz kıyıları ile Artvin ve Ardahan çevrelerinde yer yer kuvvetli olacağı tahmin ediliyor. Sabah ve gece saatlerinde Marmara'nın güney ve doğusu ile iç ve doğu kesimlerde pus ve yer yer sis, İç Anadolu'nun doğusu, Doğu Karadeniz'in iç kesimleri ile Doğu Anadolu'da buzlanma ve don olayı görüleceği tahmin ediliyor. Hava sıcaklıklarının mevsim normalleri civarında seyretmeye devam etmesi bekleniyor. Yağışların; Doğu Karadeniz kıyıları ile Ardahan çevrelerinde yer yer kuvvetli olması beklendiğinden yaşanabilecek olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekiyor. Rüzgârın, Orta Karadeniz kıyıları ile Doğu Karadeniz'de batı ve kuzeybatı yönlerden kuvvetli (40-60 km/saat) olarak esmesi beklendiğinden yaşanabilecek olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekiyor.