Add source Login
Japonya açıklarında 6,7 büyüklüğünde deprem: Tsunami uyarısı verildi

Japonya açıklarında 6,7 büyüklüğünde deprem: Tsunami uyarısı verildi

Japonya'nın kuzeyindeki Aomori eyaleti açıklarında bugün 6,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Japonya Meteoroloji Ajansı (JMA), depremin Aomori'nin doğu açıklarında, deniz tabanında yaklaşık 20 kilometre derinlikte kaydedildiğini açıkladı. Sarsıntının ardından ülkenin kuzey ve kuzeydoğu kıyı şeridi için tsunami uyarısı yayınlandı. Yetkililer, özellikle sahil bölgelerinde yaşayanlardan denizden uzak durmalarını ve yerel yönetimlerin yönlendirmelerini takip etmelerini istedi. Bölge, 8 Aralık'ta 7,5 büyüklüğünde bir depremle sarsılmış, Misawa açıklarında meydana gelen depremde 50 kişi yaralanmıştı. JMA, bu büyük sarsıntının ardından artçıların sürebileceğini açıklamıştı. Yeni deprem, uzmanlar tarafından önceki depremin artçılarıyla ilişkili olabileceği yönünde değerlendiriliyor. İlk belirlemelere göre can kaybı bildirilmezken, bölgede ulaşım hatlarında ve bazı kıyı yerleşimlerinde önlem amaçlı geçici tahliyeler yapıldığı aktarıldı. Japonya, Pasifik Ateş Çemberi üzerinde yer alması nedeniyle yıl boyunca sık sık şiddetli depremlerle karşılaşıyor ve gelişmiş erken uyarı sistemleriyle risk yönetimi uyguluyor.

BM: Gazze halkı ağır toplumsal travmayla karşı karşıya

BM: Gazze halkı ağır toplumsal travmayla karşı karşıya

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, yaptığı açıklamada Gazze'de yaşanan toplumsal travmayı "hayal edilebilecek en ağır psikolojik kriz" olarak nitelendirdi. Türk, nüfusun neredeyse tamamının, özellikle çocukların derin ve kalıcı zihinsel travmalar yaşadığını belirtti. Dünya İnsan Hakları Günü vesilesiyle düzenlenen basın toplantısında konuşan Türk, Gazze'nin hâlâ "acıların, kayıpların ve sürekli korkunun hüküm sürdüğü bir yer" olduğunu ifade etti. Siyonist rejimin sivillere yönelik saldırılarının, özellikle "sarı çizgi" olarak anılan bölgeye yaklaşan Filistinlileri hedef alan bombardımanların, durumun daha da ağırlaşmasına neden olduğunu söyledi. Türk, yerleşim alanlarının, çadırların, sığınakların ve diğer tüm sivil yapıların hedef alınmasını açıkça kınadı. Ayrıca BM Güvenlik Konseyi'nin 17 Kasım 2025'te kabul ettiği 2803 sayılı karara atıf yaparak, kararın hiçbir sınır veya hat tanımayan, tamamen saygı gösterilmesi gereken bir toprak bütünlüğüne işaret ettiğini hatırlattı. BM yetkilisi, tarafları derhal ateşkese uyma, ardından barış planının bir sonraki aşamasına hızlı ve düzenli bir geçiş sağlama çağrısında bulundu. Türk'ün açıklaması, 7 Ekim 2023'ten bu yana siyonist rejimin ABD ve Avrupa desteğiyle Gazze'de yürüttüğü toplu katliam, aç bırakma, zorla göç ettirme ve yıkım politikalarının yol açtığı büyük insani felaketi bir kez daha gözler önüne serdi. İki yılı aşkın süredir devam eden saldırılar sonucu Gazze'de 241 bini aşkın Filistinli şehit veya yaralı duruma düşerken, çoğunu çocuklar ve kadınlar oluşturuyor. Bunun yanında 10 binden fazla kişi hâlâ kayıp, yüz binlerce insan ise tamamen yıkılmış bölgelerde veya çadır enkazlarında hayatta kalma mücadelesi veriyor. Bölgedeki kıtlık koşulları ise özellikle çocuklar arasında çok sayıda can kaybına yol açtı. Uluslararası tepkilere ve mahkeme kararlarına rağmen saldırıların sürmesi, Gazze'de hem fiziksel hem psikolojik açıdan derin bir toplumsal çöküşe neden olmaya devam ediyor.

Uluslararası Gazetecileri Koruma Komitesi: Gazze savaşı gazeteciler için en kanlı dönem

Uluslararası Gazetecileri Koruma Komitesi: Gazze savaşı gazeteciler için en kanlı dönem

Uluslararası Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), yayımladığı açıklamada Gazze'ye yönelik saldırıların, 1992'den bu yana gazeteciler için en kanlı savaş olduğunu belirtti. Komite, 7 Ekim 2023'ten itibaren siyonist rejim tarafından gazetecilere yönelik sistematik ve artan şiddete dikkat çekerek, bu dönemde medya çalışanlarının kasıtlı biçimde hedef alındığını vurguladı. "Sınır Tanımayan Gazeteciler" (RSF) tarafından salı günü yayımlanan raporda da siyonist rejimin 2025 yılında en fazla gazeteci öldüren ülke olarak listenin başında yer aldığı ifade edildi. Rapora göre dünya genelinde bu yıl öldürülen 67 gazetecinin yaklaşık yarısından siyonist rejim sorumlu. Raporda, yalnızca 2025 yılı içinde Gazze'de 29 Filistinli gazetecinin şehit edildiği, bunun da dünya genelindeki gazeteci ölümlerinin yüzde 43'ünü oluşturduğu belirtildi. Örgüt, siyonist rejimin son üç yılda en çok gazeteci öldüren ülke olarak kayıtlara geçtiğini açıkladı. Toplamda, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'ye yönelik soykırım saldırılarında 220'den fazla gazetecinin şehit edildiği, ayrıca işgalcilerin 20 Filistinli gazeteciyi hapiste tuttuğu bilgisi paylaşıldı. Raporda, ABD destekli siyonist rejimin son iki yılda yürüttüğü saldırıların 70 binden fazla Filistinlinin şehit olmasına, 171 binden fazlasının yaralanmasına yol açtığı hatırlatıldı. 10 Ekim 2025'te yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasına rağmen işgalciler ihlallerine devam etti; bu süreçte 373 Filistinli şehit edilirken 970 kişi yaralandı. Uluslararası kuruluşlar, gazetecilerin kasıtlı hedef alınmasının, bilgi akışını kesme ve sahadaki gerçekleri gizleme girişimi olduğunu vurgularken; medya çalışanları, Gazze'deki durumun hâlâ yüksek tehlike taşıdığını dile getirdi.