
Tarih yazımında bitmeyen savaş
RUSYA’nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov, Hürriyet Gazetesi’ne verdiği demeçte Türkiye’den ayrılırken hüzünlü olduğunu ifade ederek, “Kalbimin bir parçası burada kalıyor” demişti.
RUSYA’nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov, Hürriyet Gazetesi’ne verdiği demeçte Türkiye’den ayrılırken hüzünlü olduğunu ifade ederek, “Kalbimin bir parçası burada kalıyor” demişti.
Fenerbahçe yönetimi zamanlaması tartışılan seçim öncesi, 30 yaşındaki futbol aklının da etkisiyle takımı 40 yaşındaki Domenico Tedesco’ya teslim ederek bir tercih yaptı. Bu tercihin doğru olup olmadığını bize zaman gösterecek
GEÇEN defa okurlardan gelen soruları biriktirip cevaplarını arayacağımı yazmıştım. Bugün özellikle gençlerden gelen “kira” ve “ev” meselesine bakıyorum.
CHP açısından önemli bir gün. Sadece CHP açısından değil, Türk siyaseti açısından da kritik bir gün olacak.
Mutlak butlan karşıtlarının ne dediklerini biliyoruz.
Yine bir “Amerikan filmi” ile karşı karşıyayız: ABD Başkanı Trump’ın en ünlü destekçilerinden Charlie Kirk’ün öldürülmesinden bahsediyorum.
Mevcut uygulamada şirketlerin ve işlemlerin durumu hiç dikkate alınmadan, yani sahaya inilmeden 1 kat vergi ziyaı cezası ile yetinilmekte ve uzlaşma yolu kapatılmamaktadır. Bunun pratik sonuçları ve tahsilata önemli katkıları olabilir, uyuşmazlıkları azalttığı söylenebilir; ancak hukuka uygun olduğu söylenemez
Sabit anlamların çözüldüğünü ve bireyin kendi anlamını yeniden inşa edebileceğini savunan kuramlarla duygusal alanlar, toplumsal yapıları sorgulamanın bir yolu olarak görüldü ve sanatın kişisel deneyimlere yaslanmasını güçlendirdi
Sanki adı konmamış, ilan edilmemiş bir büyük savaşın, herkes işinde gücündeyken ağır çekim yaşandığı bir tarihsel momentteyiz. Geçen hafta yaşananlar kaosa sürüklenme ivmemizi hissedilir şekilde hızlandırdı
Elbette demokrasiden ve evrensel hukuktan yana olacağız gazeteci olarak, ama yanlış olan, siyasi partilerin taraftarı ve sözcüsü olarak yazmak ve konuşmak. Taraftarlık ve temas mesafe kuralının çiğnenmesi habercilik standartlarına zarar veriyor, nesnellik yok oluyor
Kötülükler ve 12 Eylül rejimi ülkenin siyasi ve toplumsal yaşamında iz bırakmıştır. Önemli olan yaklaşan felaketlere karşı hazırlıklı olabilmek ve başa çıkmanın yollarını yaratmaktır. Kaderden öte geleceğimizi kendimiz yaratmak zorundayız. Memleketi yönetmeli, boyun eğmekten vazgeçmeliyiz
CHP’de İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla başlayan baskılar, İstanbul il yönetimine kayyım atamaları ve yargı kararlarıyla derinleşti; bu da sadece CHP’yi değil, seçim güvenliğini ve hukuk devletini tehdit eder hale geldi. Bugün Türkiye üç yolun eşiğinde: Yeniden yapılanma, otoriterleşme ya da sessiz çöküş. CHP’nin görevi yalnızca seçim kazanmak değil, topluma umut ve ortak gelecek hikâyesi sunmak. Bunu başarabilirse yalnızca rakip değil, kurucu bir aktör olabilir
Çocukluğumdan beri define hikayelerine bayılırım. ‘Define Adası’yla başlayıp ‘Monte Cristo Kontu’yla devam eden serüvenler zinciri. Belki de deryalara, denizlere onun için attım kendimi. Sinemaya da yansıdı tabii, İndiana Jones, Tomb Raider, daha niceleri. Ve tabii ki Corto Maltese öyküleri de... Eylül 2025’in Dolunay hikâyesi o maceralara selam göndermek için yazıldı. Bundan iki yıl önce Cihangir’e doğru yürürken Altıpatlar Sokağı’nın orada, önümden koşar adım geçen gencin hikâyesi…
Türkiye gerçekten tarihinin kritik bir aşamasında bugün. Aynı coğrafya üstünde birbirine düşman iki ayrı millet olarak yaşamanın böyle bir örneği dünyada az görülen bir şey. Bu patlamaya hazır ortamda CHP’nin oluşturduğu ve izlediği politik çizgiyi destekliyor
Artık milyonlar CHP’ye yapılan operasyonların ‘siyasi mühendislik’ olduğunun farkında ve buna itiraz ediyor. Muhalefette yer alan sağdan sola tüm siyasi partiler, hatta iktidar içinden kişiler de yapılanların 'hukukla ilgisi olmadığını’ ifade ediyor. İtirazı görmek için sadece anketlere değil, meydanlara da bakılabilir
“Kılıçdaroğlu Erdoğan’ın yeniden aday olamayacağı konusu üzerinde gereken ağırlıkta durmadı. Anayasaya aykırı olduğunu bile bile dokunulmazlıkların kaldırılmasına “evet” dedi, Selahattin Demirtaş bugün onun yüzünden hâlâ içeride. Cumhurbaşkanı’nın Ekrem’i kesinlikle bırakmayacağını tahmin ediyorum"