Batıl inançların aşırılığı ruh sağlığını olumsuz etkiliyor!

Batıl inançların aşırılığı ruh sağlığını olumsuz etkiliyor!

Batıl inançların belirsizlik karşısında kaygıyı azaltan ve psikolojik dayanıklılığı artıran bir araç olarak işlev görebileceğini aktaran Uzman Klinik Psikolog Sena Kalaz Güven, batıl inançların psikolojik, kültürel ve nörobiyolojik temelleri, sağladığı faydalar ve olası zararları hakkında bilgi verdi. Belirsizlikle başa çıkmada batıl inançlar, psikolojik bir araç olarak kullanılır! Batıl inançların temelinde, insan zihninin belirsizlik karşısında geliştirdiği başa çıkma mekanizmaları yattığını dile getiren Güven, “Psikolojik olarak insanlar, kontrol edemedikleri durumlarda anlam arayışı içerisindedir.” dedi. Araştırmaların, stresli ve öngörülemez olaylarla karşılaşıldığında beynin tehdit algısını azaltmak için çeşitli bilişsel stratejiler geliştirdiğini gösterdiğini aktaran Güven, “Bu stratejilerden biri de nedensellik yanılsamasıdır. İnsan beyni, rastlantısal olayları birbirine bağlayarak sahte neden-sonuç ilişkileri kurma eğilimindedir. Örneğin, sınav öncesinde aynı kıyafeti giydiğinde başarılı olduğunu gören bir öğrenci, bu davranışın ‘şans getirdiğine’ inanabilir. Bu inanç, gerçekte bilimsel bir temele dayanmasa da kişinin kaygısını azaltır ve öznel bir kontrol hissi sağlar. Dolayısıyla batıl inançlar, psikolojik anlamda belirsizlikle baş etmenin ve zihinsel huzuru korumanın bir yolu olarak işlev görür.” açıklamasını yaptı. Kaygıyı azaltıp psikolojik dayanıklılığı destekleyebilir! Stresli veya kriz dönemlerinde batıl inançlara yönelme eğiliminin, psikolojide ‘algılanan kontrol’ kavramıyla açıklandığını kaydeden Güven, “İnsan, yaşamı üzerinde kontrol sahibi olduğunu hissettiğinde kaygı düzeyi azalır.” dedi. Ancak hastalık, ekonomik kriz, iş kaybı ya da duygusal travma gibi zorlayıcı dönemlerde kontrol duygusunun zayıfladığını ifade eden Güven, “Bu noktada batıl inançlar, kişiye psikolojik bir ‘sığınak’ sunar. 2008 ekonomik krizi döneminde yapılan bir araştırmada, belirsizlik yaşayan bireylerin batıl ritüellere daha sık başvurduğu saptanmış. Çünkü uğurlu objeler taşımak veya belirli ritüelleri uygulamak gibi sembolik davranışlar kişinin zihninde güvenlik algısını pekiştirir. Böylece batıl inançlar, kaygıyı düzenleyen, duygusal dayanıklılığı artıran ve belirsizlik karşısında psikolojik istikrarı destekleyen bir araç haline gelir.” şeklinde konuştu. Batıl inançlara aşırı bağımlılık, öz yeterlilik duygusunu zayıflatıp karar verme kapasitesini azaltabilir! Batıl inançların, bireyin psikolojik kaynaklarını hem olumlu hem de olumsuz yönde etkileyebileceğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Sena Kalaz Güven, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir yandan, batıl inançlar ‘psikolojik destek’ işlevi görerek özgüveni artırabilir. Uğurlu olduğuna inanılan bir nesneyi taşıyan kişi, riskli bir karar anında daha cesur davranabilir. Bu durum, plasebo etkisine benzer. İnanç, bireyin öznel deneyimini ve performansını güçlendirebilir. Ancak aşırı düzeyde batıl inançlara bağımlı olmak, öz yeterlilik duygusunu zayıflatabilir. Birey, kendi yetenekleri yerine ‘dışsal’ faktörlere güvenmeye başladığında bağımsız karar alma kapasitesi azalır. Bu, bilişsel çarpıtmaların devreye girdiği bir süreçtir. Özellikle yüksek düzeyde belirsizlik kaygısı yaşayan kişilerde, batıl inançların karar verme süreçlerini rasyonel temelden uzaklaştırarak uzun vadede psikolojik esnekliği sınırladığı görülmektedir.” Batıl inançların, yalnızca bireysel psikoloji ile değil, kültürel normlarla da derin bir ilişki içerisinde olduğuna değinen Uzman Klinik Psikolog Sena Kalaz Güven, “Sosyal psikoloji araştırmaları, bireylerin inançlarının önemli bir bölümünün, içinde bulundukları toplumun değerleri ve ritüelleri tarafından şekillendiğini gösteriyor.” dedi. Bazı toplumlarda ‘13’ sayısının uğursuzlukla ilişkilendirilirken, bazı Asya kültürlerinde ‘8’ sayısının şansı temsil ettiğini hatırlatan Güven, “Bu kültürel farklılıklar, bireylerin günlük tercihlerini, karar verme süreçlerini ve sosyal davranışlarını etkiler. Sosyal öğrenme kuramına göre, bireyler çevrelerinden model aldıkları inanç ve davranışları içselleştirirler. Bu nedenle, toplumsal düzeyde yaygın olan batıl inançlar, bireyler üzerinde sosyal baskı yoluyla daha da güçlenir. Sonuç olarak, kültürel bağlam, batıl inançların benimsenme düzeyini ve bireylerin bu inançları hangi yaşam alanlarına entegre edeceğini doğrudan belirler.” ifadelerini kullandı. Batıl inançlar nörobiyolojik temellere de sahip! Nörobilimsel araştırmaların, batıl inançların beynin öğrenme ve ödül mekanizmalarıyla yakından ilişkili olduğunu gösterdiğini aktaran Güven, “Beynin dopamin sistemi, ödül beklentisi ve alışkanlık oluşumunda önemli bir rol oynar. Eğer bir kişi belirli bir davranışın ardından olumlu bir sonuç yaşarsa, beyin bu iki olayı birbirine bağlayarak davranışı pekiştirir.” dedi. Ayrıca, yüksek kaygı seviyelerinde beynin amigdala ve prefrontal korteks bölgeleri arasındaki iletişimin farklılaştığının belirten Güven, bu durumun da tehdit algısının artmasına ve batıl inançlara yatkınlığın yükselmesine neden olduğunu söyledi ve batıl inançların yalnızca kültürel ve psikolojik değil, aynı zamanda nörobiyolojik temellere de sahip olduğuna dikkat çekti. Batıl inançlar aşırıya kaçtığında ruh sağlığını olumsuz etkileyebilir! Araştırmaların, batıl inançların belirli sınırlar içerisinde psikolojik faydalar sağlayabileceğini ortaya koyduğunu da ifade eden Güven, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu faydalar arasında stres yönetimi, motivasyonun artması ve umut duygusunun güçlenmesi sayılabilir. Örneğin, sporcuların ‘uğurlu’ ritüeller uygulaması, öz güvenlerini artırarak performanslarını dolaylı olarak destekler. Bununla birlikte, batıl inançların aşırıya kaçması psikolojik rahatsızlık riskini beraberinde getirir. Obsesif-kompulsif bozukluk (OKB) benzeri tekrarlayıcı ritüellerin oluşumu, bu aşırılığın bir yansımasıdır. Dolayısıyla batıl inançlar, dengeli düzeyde işlevsel bir başa çıkma stratejisi olabilirken, kontrol kaybına yol açacak boyuta ulaştığında bireyin psikolojik sağlığını olumsuz etkileyebilir.”

Gürsel Tekin, CHP İstanbul İl Başkanlığı önünde konuştu

Gürsel Tekin, CHP İstanbul İl Başkanlığı önünde konuştu

İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesince CHP İstanbul İl Yönetimi'ne görevlendirilen Gürsel Tekin, quot;Bizim suskunluğumuz, korkaklığımızdan değildir. Bizim suskunluğumuz CHP'nin kurumsal kimliğini muhafaza etmektir. Bu benim son uyarım olsun. 'Hayır kardeşim, siz de ne biliyorsanız konuşun' derseniz o zaman ben de konuşmak zorunda kalırım.quot; dedi. İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesinin, CHP 38. Olağan İstanbul İl Kongresi'nde seçilen başkan ve yönetimin tedbiren görevden uzaklaştırılmaları kararının ardından CHP İstanbul İl Yönetimi'ne görevlendirilen Tekin, Sarıyer'deki CHP İstanbul İl Başkanlığı binası önünde basın mensuplarına açıklama yaptı. Türkiye'nin gerçek gündemiyle meşgul olmak gerektiğini ancak polemiklerin sürdüğünü ifade eden Tekin, quot;Dün Sayın Genel Başkanımız liderliğinde bir toplantı olacak diye özellikle buraya geldim. Temizlik yaptırdım, yiyecek ve içecek aldırdım misafirlerimize bir kusur yapmayalım diye. Sayın Genel Başkanımızı çok iyi tanıyorum, Genel Başkan'ım da beni çok iyi tanıyor. Benim parti kültürüm genel başkanlara laf yetiştirmeye uygun değil. Ama benim kaçmayacağımı, korkmayacağımı en iyi sayın Genel Başkanımız bilir. Biz polemiklerin dışında bir an önce işimizi yapmak istiyoruz.quot; diye konuştu. Tekin, televizyon ekranlarında kendisine yönelik saldırı ve ithamların devam ettiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: quot;Bizim suskunluğumuz, korkaklığımızdan değildir. Bizim suskunluğumuz CHP'nin kurumsal kimliğini muhafaza etmektir. Bu benim son uyarım olsun. 'Hayır kardeşim, siz de ne biliyorsanız konuşun' derseniz o zaman ben de konuşmak zorunda kalırım. Benim Sayın Genel Başkan'dan ricam, bizim hukuksal olarak burada bir görevimiz var, kısa süre içerisinde görevimizi arkadaşlarımızla yapmak istiyoruz. Bizim için ekranlarda, şurada, burada yalanla, iftirayla, olmayan şeylerle çok kıymetli seçmeninizi gaza getirerek bize saldırtmalar falan umut ederim ki son olur. Ben Sayın Ouml;zgür Ouml;zel'in ağabeyiyim, yol arkadaşıyım, 'o' ifadesi kendisine hiç yakışmamıştır. Bir yere kaçmayacağımı yedi düvel bilir. Biz görevimizi yapacağız.quot; Yarın Ankara'da CHP'nin 38. Olağan Kurultayı ile 6 Nisan 2025'teki 21. Olağanüstü Kurultayı'nın iptali istemiyle açılan davaya ilişkin de konuşan Tekin, quot;İnşallah partimizin lehine bir karar çıksın. Bizim buradaki kararımız, görevimiz bellidir.quot; ifadelerini kullandı. Tekin, bugünkü planına dair ise quot;Uzun zamandır görüşmelerimizi erteledik. Bugün eski ilçe başkanlarımız, il yöneticilerimiz, partidaş ve yoldaşlarımız bizi ziyarete gelecekler. Sohbet edeceğiz, konuşacağız.quot; şeklinde konuştu. CHP'ye yakın medyadan davet beklediğini aktaran Gürsel Tekin, quot;Ouml;yle şeyler yaptınız ki benim garip ablam sizi referans kabul edip sizi izliyor. Yalanlarınızla, iftiralarınızla, sahtekarlığınızla ağlattınız ablamı. Çağırın diyorum. Benim garip ablam, teyzem, halam o da izlesin bizi sizin ekranlarınızda. Başka bir şey istemedik sizden. Bir arkadaşlık hukukumuz çerçevesinde diyorum. Bugün bütün televizyonlar 'Aman gelin yayın yapalım' derken ben de size çıkmak istiyorum, bekliyorum. En kısa zamanda, yarın en azından 15'er dakika aklınıza gelebilecek ne varsa sorun.quot; diye konuştu. - quot;CHP'yi korumak benim ve arkadaşlarımın namusudurquot; Tekin, kendisine sosyal medyadan quot;çaycıquot; ve quot;garsonquot; gibi ifadelerle saldırıldığını da hatırlatarak, CHP'nin sosyal demokrat, emekten yana bir parti olduğunu, hizmet sektöründe çalışanların duygularını incitmemek gerektiğini belirtti. İl Başkanlığının çevresinde güvenlik önlemlerinin kaldırılmasına yönelik İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile görüşeceği bilgisini de veren Tekin, şunları kaydetti: quot;(CHP Genel Başkanı Ouml;zgür Ouml;zel ile) Bir görüşme talebim olmayacak. Hakkımın hepsini haram ediyorum. Beni kürsüde yuhalattınız. Partinin tertemiz insanlarını beni ve arkadaşlarımı... Ayıptır, günahtır ya. 15 yıldır aynı alanda, aynı mesaileri yapıyoruz. Şimdi böyle canavarlaşma, insanları ötekileştirme, böyle tepeden bakma, kendisine sözde gazeteci, yazar, aydın diyen insanların küçümseyen lafları... Ne oldu size ya? İşte sizin bu faşist kafalarınızın yüzünden AK Parti iktidardır. Vazgeçin bundan. Bu ne küçümseme insanları? Kimsiniz siz? Çok ayıptır yani. Bütün sabrımızla bekliyoruz. İlk gün de söyledim. Dedim ki 'Yalvarıyorum size, beni konuşmaya mecbur etmeyin.' Ama şimdi diyorum ki 'İnşallah bugün son olur, son olmazsa yarından itibaren her gün konuşurum.' Hiç kimse kusuruma bakmasın burası Cumhuriyet Halk Partisidir, kardeşim. Cumhuriyet Halk Partisini muhafaza etmek, korumak benim ve arkadaşlarımın namusudur. Bu namuslu görevimizi yapıyoruz.quot;

Kayıp kişinin cesedi sulama kanalında bulundu

Kayıp kişinin cesedi sulama kanalında bulundu

Karaali Mahallesi'nde yaşayan 26 yaşındaki Ahmet Demir, dün ava gitmek üzere evinden ayrıldıktan sonra geri dönmedi. Yakınlarının kayıp ihbarında bulunması üzerine jandarma ve AFAD ekipleri, bölgede arama çalışması başlattı. Çalışmalar sonucunda Demir'e ait eşya, Bakırtaş Mahallesi'nden geçen sulama kanalının kenarında bulundu. Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Arama Kurtarma Şube Müdürlüğü ve dalgıç polis ekiplerinin çalışması sonucu ulaşılan Demir'in cansız bedeni kanaldan çıkarıldı. Demir'in cesedi, Şanlıurfa Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.

İsrail, Suriye'nin güneyindeki yerleşim bölgelerine girdi

İsrail, Suriye'nin güneyindeki yerleşim bölgelerine girdi

Suriye haber ajansı SANA'da yer alan haberde, İsrail güçlerinin, sabah saatlerinde Saysun ve Cemle köylerinde arama yaptığı belirtildi. İsrail ordusuna ait yaklaşık 18 askeri aracın, evlere baskınlar düzenlediği ve arama-tarama faaliyetleri yürüttüğü aktarılan haberde, ayrıca, İsrail'e ait farklı askeri birliklerin işgal altındaki Suriye'nin Golan sınırı yakınında bulunan Cemle askeri üssü çevresinde konuşlandığı ifade edildi. Haberde, söz konusu hareketliliğin İsrail'e ait insansız hava araçlarının (İHA) bölgede keşif uçuşları yaptığı sırada gerçekleştiği ve bunun halk arasında ciddi kaygı ve tedirginlik yarattığı kaydedildi. Suriye yönetimi, yaptığı açıklamada, İsrail güçlerinin Dera, Kuneytra ve Şam kırsalındaki tekrar eden sızmalarını sert şekilde kınayarak, bu eylemlerin istikrar çabalarını baltaladığını ve 1974 Ateşkes Anlaşması ile uluslararası hukukun açık ihlali olduğunu vurguladı. Açıklamada, uluslararası toplum bu ihlalleri durdurmaya davet edildi.

Volkan Demirel'den Galatasaray'ın Yeni Yıldızına Şok Sözler: Süper Lig'e Uygun Değil

Volkan Demirel'den Galatasaray'ın Yeni Yıldızına Şok Sözler: Süper Lig'e Uygun Değil

Galatasaray'ın Süper Lig'in 5. haftasında Eyüpspor'u 2-0 mağlup ettiği karşılaşmanın ardından, Fenerbahçe efsanesi ve futbol yorumcusu Volkan Demirel, Now Spor ekranlarında Galatasaray'ın yeni süperstarı Leroy Sane'yi adeta topa tuttu. Alman yıldızın Süper Lig'e uygun bir oyuncu olmadığını iddia eden Demirel, "Sane bence biraz yumuşak bir oyuncu. Türkiye'de adama rahat hareket ettirmezler, ben olsam o alanı ona vermem," dedi.

Diyarbakır'daki bıçaklı saldırı

Diyarbakır'daki bıçaklı saldırı

Ouml;nceki gün Alipınar Mahallesi Alipınar Caddesi'nde 40 yaşındaki Erkan C'nin, çocuklarını minibüse bindirdiği sırada uğradığı bıçaklı saldırıda yaşamını yitirmesine ilişkin soruşturma sürüyor. Soruşturma kapsamında saldırıyı gerçekleştirdiği öne sürülen Y.D. gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye çıkarılan zanlı, nöbetçi sulh ceza hakimliğince cezaevine gönderildi.