Emin Çölaşan

Emin Çölaşan

Sevgili okurlarım, 24 saat boyunca AKP borazanlığı yapan bir kamu kuruluşu var, adına TRT diyorlar. Bu TRT’nin güncel haber sitesinde iki gün önce (fotoğraflarıyla birlikte) şu haber vardı: “Şeyh Muhyiddin Arabi camisi avlusundaki (Osmanlı’dan kalan) Türk mezarlığı TİKA tarafından restore edildi. 48

Yılmaz Özdil

Yılmaz Özdil

90’lı yılların başıydı. Derviş Özer tıp doktoruydu, aynı zamanda heykeltıraştı. Ailece tatile giderlerken, Afyon’da mola vermişti. Oturduğu çay bahçesine kalabalık bir grup insan geldi. Üstleri başları perişandı, alayı gariban, ağlamaktan gözleri şişmişti. Hayrola diye sordu? Şehit cenazesi taşıyan

Necati Doğru

Necati Doğru

Güzel ahlak, temiz iman, muhafazakar mütedeyyin parti olma özlemi ile yola çıkıp sonunda buraya mı gelinecekti? Çok genç yaşına rağmen partili Cumhurbaşkanı uçağına binme pozisyonuna kadar yükseklere çıkartılmış TV gazetecisi, beyninin üzerine çakılsın diye 40 bin feet (12 kilometre) yüksekten

Saygı Öztürk

Saygı Öztürk

PKK’nın başı Abdullah Öcalan’ın İmralı Adası’ndaki duruşmalarını izlemiştim. Ada’ya hangi gazeteden, kimin gideceği önceden belliydi. Gidiş tarihi belli olan gazeteciler, Mudanya’da Jandarma Karakolu’na gidiyor, nüfus cüzdanımızı gösteriyor, giriş için bir engel olmadığı söylendiğinde, Mudanya

Güney Öztürk

Güney Öztürk

TIR şoförünün sesi telefonda titriyordu. “Garip bir şey oldu... Kasadaki prefabrik kabinin çatısı kaydı... Altından dronlar çıktı...” Karşıdaki adam bir an durdu. Sonra küfretti. “Saçmalama... Ne dronu?” Oysa ikisi de aynı gerçeğin şokunu yaşıyordu. O TIR’ın kasasında sıradan bir yük değil, modern