18. İstanbul Bienali başlıyor

18. İstanbul Bienali başlıyor

Bu yıl "Üç Ayaklı Kedi" başlığıyla düzenlenen "18. İstanbul Bienali", 20 Eylül'de başlıyor. Festivalin basın toplantısı Eski Fransız Yetimhanesi Bahçesi’nde gerçekleştirildi. İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından bu yıl "Üç Ayaklı Kedi" başlığıyla düzenlenen "18. İstanbul Bienali" için geri sayım başladı. Koç Holding'in desteğiyle gerçekleştirilen festivalin küratörlüğünü Lübnanlı Christine Tohme üstleniyor. Üç yıla yayılan bir yapıyla kurgulanan 18. İstanbul Bienali'nin ilk ayağı, 20 Eylül-23 Kasım'da ücretsiz ziyaret edilebilecek. İlk ayakta dünyanın farklı coğrafyalarından 47 sanatçının eseri, İstanbul'un tarihi dokusu ve dinamik yapısıyla iç içe geçmiş mekanlarda sergilenecek. Bienal kapsamında sergilerin yanı sıra çeşitli etkinlikler de sanatseverlerle buluşacak. Fransız Yetimhanesi Bahçesi'nde gerçekleştirilen festivalin basın toplantısında konuşan İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, "İstanbul Bienali, İstanbul'u kültür-sanatın dünya çapındaki merkezlerinden biri haline getirme vizyonumuz doğrultusundaki en önemli adımlardan biri. 38 yıldır İstanbul'un sanat yaşamını besleyen bienal, uluslararası sanat gündemine yön veren eğilimleri yansıttı, yeni tartışmalar açtı, şaşırtıcı, düşündürücü, besleyici ifade biçimleri sundu" dedi. "Yüzlerce sanatçının eserlerini de İstanbul'da sergiledik. Onlarca mekanın sanatla yeniden keşfedilmesine aracı olduk" diyen  Eczacıbaşı, bienalin sanat yaşamına katkılarından bahsetti. "İLHAM KAYNAĞIMIZ ATATÜRK'ÜN GÖSTERDİĞİ HEDEFLERDİR" Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç da kültürel sürekliliğe yönelik destekleri toplumsal sorumluluğun bir parçası olarak gördüklerini dile getirerek, "Hiç kuşkusuz ilham kaynağımız, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Türkiye için çizdiği yol ve gösterdiği hedeflerdir. Atatürk, 'Güzel sanatlarda muvaffakiyet, bütün inkılapların muvaffak olduğunun en kati delilidir.' sözüyle sanatın muasır medeniyet seviyesine erişimde en temel ölçüt olduğunu vurgulamıştır" diye konuştu. Koç, sanatın estetik faaliyet oluşunun yanı sıra toplumsal varoluşun da asli unsurlarından biri olduğuna dikkat çekti. Küratör Christine Tohme ise İstanbul'a ve kendisine bienal hazırlığı boyunca eşlik eden herkese teşekkür ederek, "Bana pek çok imkan tanıyan İstanbul şehrine minnettarım. Uzun zamandır burada çalışıyorum. 20 yıl öncesine uzanan farklı projelerde yer aldım. Bugün buradayım. Yolumu mümkün kılan harika insanlarla birlikte oldum" dedi. "FİLİSTİN'DE YAŞANANLARI DURDURMAK ZORUNDAYIZ" "Tek umudumuz, yaptığımız işler aracılığıyla bu dünyada baskı altında olan insanların hislerini biraz olsun değiştirebilmektir, her gün dünyanın en korkunç suçlarına tanık olan insanların hislerini" diyen Tohme, şu ifadeleri kullandı: "Sözlerimi ve işlerimi, hayatını kaybeden herkese adıyorum. Onların mağduriyetlerini, aynı zamanda onurlarını anmak için… Çünkü onları her zaman hatırlayacağız. Onlar her gün bizimle. Hayatını kaybedenleri asla unutmayacağız. Buradaki insanlardan dünyanın her köşesindeki insanlara, Filistin'de, Sudan'da, Kongo'da, dünyanın her bir bölgesinde… Hepsini tek tek sayamayacağım için üzgünüm ama yaptığım tüm işler, kaybettiklerimize bir armağandır. Çünkü aslında benim işlerime ilham verenler, hayatını kaybedenlerdir. Dolayısıyla bu bienaldeki mütevazı jestim bu insanlar, sevgi ve cömertlik üzerine. Bu şekilde devam edemeyiz. Filistin'de yaşanan soykırımı durdurmak zorundayız. Dünyanın bir köşesinde, yalnızca yaşama, var olma ve topraklarında yaşama hakkını istediği için masum insanların katledildiğini bilirken, biz rahatça oturamayız. Mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu şehirden ve bağlandığımız, inandığımız diğer şehirlerden güç alarak bir şeyleri değiştirmeye çalışacağız. Belki biz şimdi değiştiremeyeceğiz ama çocuklarımız değiştirecek. Genç nesil değiştirecek. Ben buna gerçekten inanıyorum. Bazen aptalca ve safça hissettiğim oluyor ama kalbimde bu inancı taşıyorum ve içtenlikle inanıyorum." 8 MEKANA YAYILIYOR 18. İstanbul Bienali, bu sene alışılmış bienal formatlarının ötesine geçerek, üç yıla yayılan yapısıyla izleyicilerini karşılamaya hazırlanıyor. "Üç Ayaklı Kedi" başlıklı bu edisyonun ilk ayağı "kendini koruma" ve "gelecek olasılıkları" temaları etrafında şekilleniyor. Bienal, ikinci ve üçüncü ayaklarıyla 2026 ve 2027 yıllarında da devam edecek. Bienal bu sene Beyoğlu-Karaköy hattında birbirine yürüme mesafesinde yer alan 8 mekana yayılıyor. Galata Rum Okulu, Zihni Han, Meclis-i Mebusan Caddesi'nde yer alan 35 numaralı binanın zemin katı, Muradiye Han, Galeri 77, bir zamanlar dondurma külahı üretimi yapılan Külah Fabrikası, Eski Fransız Yetimhanesi Bahçesi ve İstiklal Caddesi'ndeki Elhamra Han bienal mekanları arasında yer alıyor.

Kaslarının Görüntüsü Olay Olmuştu: Lily Collins'in Zayıflığıyla Ön Plana Çıkan Meme Dolguları Göze Battı!

Kaslarının Görüntüsü Olay Olmuştu: Lily Collins'in Zayıflığıyla Ön Plana Çıkan Meme Dolguları Göze Battı!

Emily in Paris’teki rolüyle geniş kitlelerce tanınan Collins, özel hayatıyla da merak konusu. Eşi Charlie McDowell ile 2025’te ilk çocukları Tove Jane’i kucaklarına alan oyuncu, hem kariyeri hem de stiliyle magazin basınında adından söz ettirmeye devam ediyor.Son zamanlarda zayıflığıyla dikkat çeken Collins'in aşırı kilo kaybı, vücudundaki dolguların belirginleşmesine yol açarken bu görüntüler sosyal medyada gündem olmasına neden oldu.

Kıskanmak dizisi başlıyor: Kıskanmak dizisi oyuncuları, karakterleri ve konusu

Kıskanmak dizisi başlıyor: Kıskanmak dizisi oyuncuları, karakterleri ve konusu

Kıskanmak dizisi 16 Eylül 2025 tarihinde ekran macerasına başlayacak. Uyarlama senaryosuyla merak uyandıran yapımda yer alan karakterler ve oyuncular şimdiden gündem oldu. Kıskanmak dizisi oyuncuları, karakterleri ve konusuyla ilgili ayrıntıları derledik. Ay Yapım’ın yapımcılığını üstlendiği Kıskanmak,  16 Eylül Salı akşamı seyirci karşısına çıkacak. Yayınlanan fotoğraflar, karakterler arasındaki gizli hesaplaşmaları gözler önüne sererken, izleyiciyi bekleyen sürpriz gelişmeler hakkında da işaretler veriyor. Her kare, ilk bölümde yaşanacak heyecan ve gerilimi şimdiden hissettiriyor.Nahid Sırrı Örik’in aynı adlı klasik eserinden uyarlanarak Yılmaz Şahin’in senaryosunu yazdığı, yönetmen koltuğunda ise Nadim Güç’ün oturduğu "Kıskanmak"; izleyiciyi entrika, tutku ve iktidar mücadelesiyle örülü bir dünyanın içine çekecek. Merakla beklenen “Kıskanmak” dizisinin oyuncu kadrosunda Özgü Namal, Selahattin Paşalı, Mehmet Günsür, Hafsanur Sancaktutan, Beril Pozam, Hande Doğandemir, İpek Tuzcuoğlu, İştar Gökseven, Rozet Hubeş, Cem Uslu, Dilara Aksüyek, Lila Gürmen, Zeynep Yüce ve Ayda Aksel gibi birbirinden güçlü oyuncular yer alıyor. Paşazade ailesinin görkemine tezat bir şekilde, sevgisizliğin gölgesiyle büyümüş Seniha’nın (Özgü Namal) hem geçmişiyle yüzleşmesini hem de hayatını geri alma çabasını merkeze alan dizinin derinlikli karakterleri 1. bölümde tanıtılacak. Seniha Paşazade - Özgü NamalAnnesi tarafından hep değersiz görüldü, abisi Halit’in gölgesinde büyüdü. Başarılı olsa da hiçbir zaman sevgi göremedi. Şimdi yılların öfkesiyle zekâsını intikam için kullanmaya hazır. Nüzhet Erden - Selahattin PaşalıSahnenin ışığı altında parlayan genç bir müzisyen… Geçmişinin izlerini taşıyan, hem tutkulu hem de dengesiz yanlarıyla çevresindekileri kimi zaman büyüleyen, kimi zaman da hayal kırıklığına uğratan bir karakter. Halit Paşazade - Mehmet GünsürYakışıklılığı ve cazibesiyle her ortamda dikkat çeken, başarılı bir avukat. Annesi tarafından el üstünde tutulmuş, bencil ve doyumsuz yetiştirilmiştir. Kadınlara olan zaafı hem kendi hayatını hem de çevresindekilerin kaderini çıkmaza sürüklüyor. Mükerrem Şen - Hafsanur SancaktutanGüzelliğini en büyük silahı olarak kullanan, zenginlik içinde büyümüş genç bir kadındır. Kuzeni Nalan’la çocukluğundan beri kıyaslanmış ve bu rekabet onu kıskanç birine dönüştürmüştür. Halit’le evliliği hayalini kurduğu hayatı sunsa da, mutluluğun kapısı ona açılacak mı bilinmiyor. Nalan Şevket - Beril PozamBaşarılı, eğitimli ve zarif genç bir kadın. Çocukluğundan beri Halit’e duyduğu aşk, onun en savunmasız noktasıdır. Halit ve Mükerrem’in evliliğiyle yaşadığı ihanet, Nalan’ın hayatındaki en büyük kırılma noktası olur. Mediha Paşazade - Ayda AkselGüzellik ve itibar takıntısıyla yaşayan, ailenin en baskın figürüdür. Oğlu Halit’i gurur kaynağı görürken, kızı Seniha’yı küçümseyip yok saymıştır. Katı kuralları ve oğluna saplantılı sevgisi, ailedeki tüm dengeleri belirliyor.

İstanbul Comics and Art Festival için geri sayım başladı

İstanbul Comics and Art Festival için geri sayım başladı

"Istanbul Comics and Art Festival" (ICAF), bu yıl 20-21 Eylül'de Kadıköy Moda'da sanatseverlerle buluşacak. Türkiye'nin çizgi ve görsel sanatlar alanındaki kapsamlı festivali "Istanbul Comics and Art Festival" (ICAF) için geri sayım başladı. Dream Sales Machine organizasyonuyla bu sene 9'uncu kez düzenlenen festival, Moda-Cevizlik'te gerçekleştirilecek. Bu yıl "oyun" temasını işleyen festivalde çizgi roman, karikatür, illüstrasyon ve sokak sanatı gibi disiplinler oyun kavramı etrafında yeniden yorumlanacak. Festival boyunca ziyaretçiler, çizgi roman dükkanları, yayınevleri, fanzin ve bağımsız yayınların stantlarını gezebilecek. Ulusal ve uluslararası sanatçıların işlerinin yer alacağı, atölyeler, söyleşiler, canlı çizimler, mural ve graffiti çalışmalarının görülebileceği etkinlik, katılımcılara çok disiplinli bir sanat alanı sunmayı hedefliyor. BAĞIMSIZ SANATÇILAR DA FESTİVALDE Bu yıl bağımsız sanatçılara da geniş bir alan ayıran festival, deneyimli sanatçıların yanı sıra yeni üretmeye başlamış sanatçıların çalışmalarına da görünürlük kazandırmayı amaçlıyor. İlki 2016'da Kadıköy'de düzenlenen festivalde bu yıl yaklaşık yüz sanatçı iki gün boyunca çalışmalarını sergileyecek. Festival kapsamında koleksiyoner İlker Aksungar, çizgi roman sanatçısı Devrim Kunter, Toyart.ist projesi, Emre Karacan ve Murat Kalkavan söyleşileri gerçekleşecek.

Edirne Caz Festivali 19 Eylül'de başlıyor

Edirne Caz Festivali 19 Eylül'de başlıyor

Bu yıl ilk kez düzenlenecek olan Edirne Caz Festivali için geri sayım başladı. Festival, 19-20 Eylül'de müzikseverlerle buluşacak. Edirne Caz Festivali için heyecanlı bekleyiş sürüyor. Bu yıl ilki düzenlenen festival, 500 yıllık Rüstempaşa Kervansaray Oteli'nin avlusunda gerçekleştirilecek. Festivalde 19 Eylül'de Birsen Tezer, Hüsnü Arkan ve Eylül Ergül, 20 Eylül'de ise Fatih Erkoç, Sattas ve Kolektif İstanbul grubu sahne alacak. Vigor Sanat organizasyonuyla düzenlenen Edirne Caz Festivali, cazın farklı renklerini ve tarzlarını aynı sahnede buluşturmayı hedefliyor.

Aşk ve Gözyaşı dizisinin başlangıç tarihi belli oldu

Aşk ve Gözyaşı dizisinin başlangıç tarihi belli oldu

Aşk ve Gözyaşı dizisinin yayın tarihi netleşti. Yapımcı şirket tarafından yapılan açıklamada, Aşk ve Gözyaşı dizisinin ilk bölümünün hangi tarihte seyirciyle buluşacağı resmen duyuruldu. Barış Arduç ve Hande Erçel'i üçüncü kez bir araya getiren, Kore tarihinin en çok izlenen dizilerinden Queen of Tears'ın yerli uyarlaması Aşk ve Gözyaşı çok yakında ekranlara merhaba diyecek. Senaryosunu Dilara Pamuk'un kaleme aldığı, yönetmen koltuğunda ise Engin Erden'in oturduğu Aşk ve Gözyaşı dizisinin kadrosunda Barış Arduç, Hande Erçel'e, Berk Cankat, Senan Kara, Şenay Gürler, Feri Güler, Kubilay Tunçer, Öznur Serçeler, Mert Denizmen, Aslı İnandık, Necat Bayar, Lorin Merhart, Afranur Karagöz, Gürhan Altundaşar ve Ali İpin ve Sanem Çelik gibi güçlü isimlerin yer aldığı Aşk ve Gözyaşı 19 Eylül Cuma akşamı izleyicilerle buluşacak. Aşk ve Gözyaşı, ölümcül bir hastalık haberiyle altüst olan bir evliliğin, beklenmedik bir aşka dönüşen ikinci şans hikâyesini anlatıyor. Başrollerde Hande Erçel "Meyra" karakterine, Barış Arduç ise "Selim" karakterine hayat verecek. Peri masalı gibi başlayan Meyra ve Selim'in hikâyesi, zamanla sevgisiz bir evliliğe dönüşürken yeni tanıtımda her şeyi alt üst eden bir itiraf geldi: Meyra, beyninde tümör olduğunu ve yakında öleceğini açıkladı. Nihayet boşanma kararı alan Selim ise beklenmedik bu soğuk kanlı itirafla donup kalırken, izleyiciye de "Bu aşkın sonu ne olacak?" sorusu kaldı.

İntihar İddialarının Ardından Siroz Nedeniyle Yoğun Bakıma Alınan Ufuk Özkan'ın Eski Eşine Nafaka Göndermesi!

İntihar İddialarının Ardından Siroz Nedeniyle Yoğun Bakıma Alınan Ufuk Özkan'ın Eski Eşine Nafaka Göndermesi!

Son günlerde sosyal medyanın gündeminden düşmeyen Ufuk Özkan, çıkan intihar ve yoğun bakım haberleriyle mercek altında! Geçtiğimiz yıl ileri derecede siroz teşhisi konulan ve tedavisini ilaçlarla sürdüren oyuncunun abisinin yaptığı açıklamalar da sağlık durumunu gündeme taşımıştı.2. Sayfa'dan Ömer Can'a konuşan Umut Özkan, abisinin intihar girişiminde bulunmadığını açıkladı.

Robert Redford Öldü mü? Robert Redford Kimdir, Kaç Yaşındaydı, Hangi Filmlerde Rol Aldı?

Robert Redford Öldü mü? Robert Redford Kimdir, Kaç Yaşındaydı, Hangi Filmlerde Rol Aldı?

Hollywood’un efsanevi ismi, Oscar ödüllü aktör ve yönetmen Robert Redford 89 yaşında hayatını kaybetti. Ünlü sanatçının 16 Eylül Salı sabahı Utah’taki evinde uykusunda yaşamını yitirdiği açıklandı. Sinema tarihine damga vuran Redford’un ölüm haberi dünyada büyük üzüntü yarattı. Hayatı, kariyeri ve unutulmaz filmleri merak konusu oldu. Peki Robert Redford kimdir, kaç yaşındaydı? Hangi filmlerde rol aldı? Gelin tüm detaylara birlikte bakalım…

ROBERT REDFORD KİMDİR? Robert Redford Kaç Yaşındaydı, Neden Öldü? İşte Robert Redford Filmleri ve Gençliği...

ROBERT REDFORD KİMDİR? Robert Redford Kaç Yaşındaydı, Neden Öldü? İşte Robert Redford Filmleri ve Gençliği...

Robert Redford hayatını kaybetti. ABD basını ünlü Hollywood oyuncusu Robert Redford'ın hayatını kaybettiğini duyurdu. Robert Redford filmleri, Hollywood’un altın çağını şekillendiren en önemli yapımlardan bazılarını temsil ediyor. Kariyerine 1960’lı yıllarda televizyon dizileriyle başlayan Redford, kısa sürede sinema dünyasında yıldızlaştı. “Butch Cassidy and the Sundance Kid”, “The Sting”, “All the President’s Men” ve “Out of Africa” gibi kült filmlerde başrol oynayarak hem gişe başarısı hem de eleştirmenlerden tam not aldı. Oyunculuğun yanı sıra yönetmenlikte de büyük başarılar elde eden Redford, 1980 yapımı “Ordinary People” ile En İyi Yönetmen Oscar’ını kazandı. Ayrıca “Quiz Show”, “A River Runs Through It” ve “The Horse Whisperer” gibi filmlerle yönetmenlik kariyerini pekiştirdi. 1981’de kurduğu Sundance Film Festivali ile bağımsız sinemanın gelişimine büyük katkı sağladı. Peki, Robert Redford kimdir? Robert Redford kaç yaşındaydı? Hastalığı neydi? İşte Robert Redford filmleri listesi...

GÜL ONAT HASTALIĞI NE? Usta Sanatçı Gül Onat Kimdir, Kaç Yaşında, Nereli? Sihirli Annem'in Perihan Peri'si Gün Onat Ne Kanseri?

GÜL ONAT HASTALIĞI NE? Usta Sanatçı Gül Onat Kimdir, Kaç Yaşında, Nereli? Sihirli Annem'in Perihan Peri'si Gün Onat Ne Kanseri?

Gül Onat hastalığı ile gündeme gelirken, sanat camiası ve hayranları usta oyuncunun sağlık durumunu yakından takip ediyor. “Sihirli Annem” dizisinde canlandırdığı Perihan karakteriyle geniş bir kitleye ulaşan Gül Onat, uzun süredir ekranlardan uzak bir yaşam sürüyordu. Son dönemde sanal medya üzerinden yaptığı açıklamalarla sağlık sürecine dair samimi paylaşımlarda bulunan Onat, takipçilerinden moral ve destek istedi. Tedavi sürecinde yaşadığı zorlukları açık yüreklilikle anlatan sanatçı, sanat dünyasında olduğu kadar sağlık mücadelesiyle de takdir topluyor. Peki, Gül Onat kimdir? Gül Onat'ın hastalığı ne? Gül Onat ne kanseri?

Türkiye’nin kültür hazinelerinden Resimli Türk Abideleri okurlarla buluştu

Türkiye’nin kültür hazinelerinden Resimli Türk Abideleri okurlarla buluştu

Hayatını ülkemizin kültürel mirasına adayan Mehmet Yusuf Akyurt’un "Resimli Türk Abideleri", dokuz ciltlik baskıyla bilim ve kültür dünyasına kazandırıldı. Türkiye’nin kültür hazinelerinden biri daha yeniden gün yüzüne çıktı. Türk Tarih Kurumu, Yusuf Akyurt Koleksiyonu'ndan hazırladığı dokuz ciltlik "Resimli Türk Abideleri" eserini tanıttı. Törene katılan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, eserin yalnızca bir kitap değil; milletimizin köklü medeniyet birikimini, taşlara ve nakışlara işlenmiş kimliğini günümüze taşıyan bir kültür hazinesi olduğunu vurguladı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, hayatını kültürel mirasa adayan Yusuf Akyurt’un ilk müzelerin kurulmasına öncülük ettiğini belirterek “Onun gayretleriyle Konya Asar-ı Atika Müzesi kurulmuş, Mevlâna Türbesi bir müze düzenine kavuşturulmuş, Anadolu’nun pek çok köşesindeki sanat eserleri kayıt altına alınmıştır" dedi. "RESİMLİ TÜRK ABİDELERİ' İLHAM KAYNAĞI" Bakan Ersoy, dokuz cilt halinde yeniden basılan eserin, artık yalnızca araştırmacılara değil; gençler, öğrenciler ve sanat meraklılarına da ilham veren bir başucu kaynağı haline geldiğini ifade etti. Milletin hafızasının onun geleceğe emanet ettiği eserlerde saklı olduğunu belirten Ersoy, “Camilerimiz, medreselerimiz, köprülerimiz, hanlarımız yalnızca taş ve tuğladan ibaret değildir; her biri birer kimlik belgesidir, birer medeniyet nişanesidir" dedi. Resimli Türk Abideleri eserinin de bu belgelerin fotoğraflarla, çizimlerle, notlarla kayda geçirildiği öncü bir çalışma olduğunu dile getiren Ersoy, bu hafızayı koruma, geliştirme ve gelecek nesillere aktarma sorumluluğunu taşıdıklarını sözlerine ekledi. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak bu anlayışla, Türkiye’nin dört bir yanında restorasyon projeleri yürüttüklerini, müzeleri çağın gereklerine uygun şekilde yenilediklerini, eserleri dijital ortamlara taşıyarak evrensel erişime açtıklarını kaydeden Bakan Ersoy, "Çünkü biz biliyoruz ki: Mirasımıza sahip çıkmak, geleceğimizi inşa etmenin en güçlü yoludur" dedi. "ÖRNEK BİR BELGELEME PROJESİ" Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yüksel Özgen de Yusuf Akyurt’un 1940’lı yıllarda Türk Tarih Kurumu adına Anadolu’yu adım adım gezerek hazırladığı “Resimli Türk Abideleri”nin önemine dikkat çekti. Başkan Yüksel Özgen, Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemlerinden kalan binlerce mimarî yapının vakfiye, kitabe ve planlarıyla kayıt altına alındığını, bugün büyük kısmı kaybolmuş ya da tahribata uğramış olan bu eserlerin izinin bu koleksiyon sayesinde sürülebildiğini vurguladı. Başkan Özgen, bini aşkın fotoğrafla zenginleşen külliyatın yalnızca akademik camiaya değil, kültürel mirasa ilgi duyan geniş bir okuyucu kitlesine de hitap ettiğini belirterek, çalışmanın tarihî yapıların belgelenmesi ve korunması açısından örnek bir belgeleme projesi niteliği taşıdığını söyledi.