‘Mihal’ Meclis kürsüsünde

‘Mihal’ Meclis kürsüsünde

MEHTAP GÖKDEMİR / Ankara Kacır, “Uçağı biz ürettik. Radarı biz ürettik. Füzeyi biz ürettik. Füzenin lazer sensörlü hedef algılayıcısı (MİHAL) burada. Yurtdışından vermediler. Onu da biz ürettik” dedi. KAAN savaş uçağı Güç sistemleri, motor sistemlerine ilişkin yürütülen çalışmalara ilişkin bilgi veren Kacır, “KAAN savaş uçağının ana motoru TF35000 ve yardımcı güç ünitesi APU60 için geliştirme faaliyetleri de başarıyla sürüyor” dedi.Beyin göçü konusundaki soruya da Kacır, “Bu yıl ASELSAN’dan ayrılarak yurt dışına giden 50 mühendisimiz oldu fakat yurt dışından ASELSAN’a 125 mühendisimiz geldi” yanıtını verdi.

Ordunun ateş gücü menzilini uzatıyor: Karada TAYFUN gücü

Ordunun ateş gücü menzilini uzatıyor: Karada TAYFUN gücü

AYDIN HASAN / Ankara ROKETSAN tarafından seri üretimine geçilen TAYFUN Füze ve Silah Sistemi’nin Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na teslimatı sürüyor. 2022 yılında kamuoyunun öğrendiği balistik füze olan Tayfun, 500 + menzilini, aşama aşama yükseltiyor. Tayfun, daha önceki testlerde, deniz yüzeyindeki hedefi santimetre hassasiyetle vurararak hassas vuruş kabiliyetine sahip bir balistik füze olduğunu göz önüne sermişti. ROKETSAN tarafından geliştirme çalışmaları süren Tayfun’un ileri versiyonu Blok-4 ise ilk kez IDEF 2025’te tanıtılmıştı. Göreve hazır Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na teslimi yapılan TAYFUN’un atış testi Rize’deki test alanında yapıldı. Harp başlıklı olarak ateşlenen füze, Karadeniz üzerinde yüzeydeki hedefini başarıyla vurdu. ROKETSAN’dan yapılan açıklamada, “TAYFUN Füze ve Silah Sistemimiz gerçekleştirilen test atışında hedefini başarıyla vurdu. Roketsan olarak, seri üretim ve teslimatlarımızla Silahlı Kuvvetlerimizin sahadaki operasyonel kabiliyetlerine güç katmaya devam edeceğiz” denildi. ROKETSAN Genel Müdürü Murat İknici de, sosyal medya hesabındaki paylaşımında, “TAYFUN göreve hazır. Seri üretim ve teslimat faaliyetlerine hızla devam ettiğimiz TAYFUN Füze ve Silah Sistemi’miz son atışında da hedefini tam isabetle vurdu” ifadesine yer verdi. Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün ise, “TAYFUN Füzemiz, gerçekleştirilen başarılı test atışıyla güvenliğimizin ufkunu genişleten, caydırıcılığımızı pekiştiren yeni bir eşiği daha aşmıştır” dedi. ‘SDG’nin entegrasyondan başka seçeneği yok’ MSB Sözcüsü, Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, basın bilgilendirme toplantısında TSK’nın 4-12 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirdiği görev ve faaliyetleri anlattı. Aktürk, “4 PKK’lı terörist teslim olmuş, Suriye Harekât Alanlarında imha edilen tünel uzunluğu Menbic’de imha edilen 4 kilometre tünel ile birlikte, 732 kilometreye ulaşmıştır” dedi. Öte yandan basın mensuplarının gündemdeki konulara ilişkin soruları üzerine bakanlıkça yapılan açıklamada özetle şunlar kaydedildi: (SDG’nin Suriye ordusuna entegrasyonu) SDG terör örgütünün 10 Mart Mutabakatına rağmen Suriye ordusuna entegre olmak yerine faaliyetlerine devam etmesi, Suriye’de tesis edilmeye çalışılan istikrar ve güven ortamına zarar vermeyi sürdürmektedir. Entegrasyondan başka seçenek sonuç vermeyecektir. Rutin faaliyet (TSK unsurlarının Suriye’deki hareketliliği) Geçtiğimiz hafta içerisinde TSK’nın Suriye’deki rutin faaliyetlerine ilişkin görüntüler üzerinden operasyon hazırlığı yapıldığına dair iddialar gündeme getirilmiştir. Görüntülere yansıyan faaliyetlerimiz rutin birlik değişim faaliyetleridir. F-35 tedariğine ilişkin ABD’li muhataplarımızla yürütülen diplomatik temas ve görüşmeler sürmektedir.

İmralı heyetinden peş peşe Terörsüz Türkiye süreci ziyaretleri: Buldan: Bahçeli’yi bilgilendirdik

İmralı heyetinden peş peşe Terörsüz Türkiye süreci ziyaretleri: Buldan: Bahçeli’yi bilgilendirdik

EVRİN GÜVENDİK / Ankara Dün ilk olarak DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve MHP lideri Devlet Bahçeli ile görüşen heyet, parti turunu önümüzdeki hafta tamamlayıp, ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la görüşmeyi planlıyor. Van Milletvekili ve Meclis Başkanvekili Pervin Buldan, Şanlıurfa Milletvekili Mithat Sancar ile Öcalan’ın avukatı Faik Özgür Erol’dan oluşan İmralı Heyeti dün ilk olarak DEVA Partisi Genel Merkezi’nde Genel Başkan Babacan ile görüştü. 1.5 saat sürerken ziyaretin ardından ortak basın açıklaması yapıldı. Parti olarak raporlarını bir iki güne kadar TBMM Başkanlığı’na sunacaklarını söyleyen Babacan, “Sayın Erdoğan’dan bu konuda daha çok iletişim ve daha çok toplumu aydınlatma katkısı bekliyoruz” dedi. ‘Barış Yasası’na ihtiyaç var’ Buldan da, süreçte birinci aşamanın tamamlandığı ve yeni bir aşamaya geçildiğine işaret ederek, “Sürecin başarıya ulaşabilmesi için bir barış yasasına ihtiyaç var” dedi. Sancar ise, “Yasa çalışmaları hassas ve özenli bir yaklaşım gerektiriyor” diye konuştu. ‘Her cümlesine imzamı atarım’ İmralı heyeti daha sonra Meclis’te MHP lideri Bahçeli’yi ziyaret etti. Heyeti TBMM’deki makamında kabul eden Bahçeli, TBMM Başkanvekili Celal Adan’la birlikte, konuklarını kapıda karşıladı. 30 dakikalık görüşmenin ardından Bahçeli ve heyet kameraların karşısına geçti. Buldan, “2 Aralık’ta İmralı’ya yaptığımız görüşme ve daha sonrasında yaşanan tartışmalara dair Sayın Bahçeli ve heyetini bilgilendirdik. Sürecin geldiği aşamaları ve bundan sonra yapılması gerekenler konusunda istişarede bulunduk” açıklamasını yaptı. Süreçte yeni bir zemin ve aşama üzerinde ilerlemek gerektiğini, bu kapsamda ikinci aşamaya geçildiğini vurgulayan Buldan “İkinci aşamada yasal hukuki bir zemine ihtiyaç var” ifadesini kullandı. Buldan, Bahçeli’ye yasaya dair görüş ve beklentilerini aktardıklarını, katkısını istediklerini söyledi. Bahçeli ise yaptığı kısa açıklamada “Pervin Hanım açıklıkla ifade ettiler, her cümlesine imzamı atıyorum” demekle yetindi.

Türk firmalarına yeni fırsat: NATO, İsrail firmasının sözleşmelerini askıya aldı

Türk firmalarına yeni fırsat: NATO, İsrail firmasının sözleşmelerini askıya aldı

ANKARA Milliyet Bu kapsamda yaklaşık 13 büyük programla ilgili sözleşmeler donduruldu, bu projeler arasında mühimmat, uçak/helikopter savunma ekipmanları ve topçu mühimmatı gibi kritik tedarikler bulunuyor. Elbit Systems, İHA, elektronik harp sistemleri, topçu mühimmatı gibi değişik alanlarda faaliyette bulunuyor. Şirketin; faaliyet alanında Türkiye’de ASELSAN, ROKETSAN, TUSAŞ, MKE, BAYKAR, OTOKAR, FNNS gibi farklı şirketler faaliyette bulunuyor. 32 üyesi ve 40 ortağı ile 72 ülkelik bir pazar anlamında da gelen NATO, Türkiye için uzun vadeli endüstriyel ortaklıkların başlayacağı elverişli bir platform niteliği de kazanıyor. Elbit Systems gibi önemli bir aktör ile ilgili kararın, savunma sanayii alanında giderek konumunu güçlendiren Türk firmalarına yeni fırsatlar açabileceği üzerinde duruluyor.

Tuğyan Ülkem Gülter’in arkadaşı cinayeti itiraf etti: Güllü’yü kızı Tuğyan camdan itti

Tuğyan Ülkem Gülter’in arkadaşı cinayeti itiraf etti: Güllü’yü kızı Tuğyan camdan itti

Olay sırasında evde bulunan ve Tuğyan Ülkem Gülter ile birlikte yurt dışına kaçmaya çalışırken yakalanan arkadaşı Sultan Nur Ulu, emniyetteki ifadesinde cinayeti itiraf etti. Etkin pişmanlıktan yaralanan Sultan Nur Ulu, “Güllü’yü kızı Tuğyan camdan itti” dedi. ‘Şaşkınlıkla izledim’ Emniyet ve adliye kaynaklarından alınan bilgiye göre; Sultan Nur Ulu, Büyükçekmece’de yakalanmasının ardından 3 günde çözüldü. Can güvenliğinden endişe eden Ulu, yaşadığı korku nedeniyle bugüne kadar sustu. Daha önceki ifadesinde cinayeti itiraf eden Ulu,“Tuğyan, Güllü’yü ittikten sonra o kadar çok abartılı tepki gösterdi ki ben şaşkınlıkla onu izliyordum” diye konuştu.Gülter’in ifadesi, Yalova Cumhuriyet Başsavcısı Duygu Bayar Öksüz nezaretinde dosyada görevli 2 cumhuriyet savcısı tarafından İl Emniyet Müdürlüğü’nde alındı. Ardından Gülter ve Ulu’nun aralarında olduğu 5 şüpheli daha sonra Yalova Adliyesi’ne sevk edildi. Gülter, adliye girişinde gazetecilerin “Annenizi siz mi öldürdünüz?” sorusuna “Hayır. Gerçekler çıkacak ortaya” cevabını verdi. Gülter, ‘Tasarlayarak yakınını kasten öldürmek’ten tutuklanması talebiyle, Ulu ise adli kontrol talebiyle mahkemeye sevk edildi.Diğer 3 şüpheli ise serbest bırakıldı. Avukatlar çekildi Tuğyan Ülkem Gülter’in avukatları davadan çekilme kararı aldı. Gülter’in henüz suçlu olup olmadığının bilinmediğini belirten avukatlar, “En başında dedik ki dosyada en ufak bir şüphe hissedersek dosyadan çekileceğimizi söylemiştik. Bizim nezdimizde yeterli şüphe oluştu. Güllü’nün manevi mirasına saygı adına davadan çekildik” dedi.

Fitili ateşleyen Sercan Yaşar mı?

Fitili ateşleyen Sercan Yaşar mı?

ÇİSİL DEMİR - Ekim ayında İrem Derici, Kaan Yıldırım, Hadise, Berrak Tüzünataç ve Özge Özpirinçci’nin de aralarında bulunduğu 19 ünlü isme yönelik olarak uyuşturucu operasyonu düzenlenmişti. İddiaya göre operasyon, fenomen Sercan Yaşar’ın itirafları ve telefon kayıtlarının incelenmesi sonucunda genişletildi. Eğlence sektöründe organizasyonlar düzenleyen ve büyük markaların lansman projelerinde görev alarak ünlü isimlerle yakınlık kuran Sercan Yaşar, “uyuşturucu madde bulundurmak” ve “uyuşturucu madde ticareti yapmak” suçundan tutuklanırken, ifadesinde ünlülere uyuşturucu temin ettiğini itiraf ettiği öne sürüldü. Son olarak televizyon spikerleri Ela Rumeysa Cebeci, Hande Sarıoğlu ve Meltem Acet’in gözaltına alınması ve Eski Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy’un uyuşturucu soruşturma kapsamında tutuklanması iddiaları güçlendirdi. Ünlülerle fotoğraflar Faaliyetlerini gizlemek için bir medya şirketi kurduğunu söylediği öne sürülen Sercan Yaşar’ın, sosyal medya hesaplarında yaklaşık 150 bin takipçisi bulunuyor. Yaşar’ın sanat, spor ve influencer dünyasından tanınmış simalarla takipleştiği görülüyor. Yaşar’ın paylaşımları arasında ünlülerle çekildiği birçok fotoğraf bulunuyor. Konser iptalleri tesadüf mü? Çoğunlukla influencer organizasyonlarında görüntü veren fenomenin çevresini mercek altına alan sosyal medya kullanıcıları bazı isimlerin sağlık problemleri gibigerekçelerle konserlerini iptal etmesini de son dönemdeki operasyonlara bağlıyor. Ünlü isimlere yönelik operasyonların süreceği yönünde yorumlar yapılıyor. Ersoy, iddiaları reddetti: Yeşil ve kırmızı reçeteliilaçları da kullanmadım Uyuşturucu ve örgüt kurmasuçlamalarıyla tutuklanan gazeteci Mehmet Akif Ersoy’un jandarmaya verdiği ifadelerin ayrıntıları ortaya çıktı. Ersoy, uyuşturucu madde kullanıp kullanmadığı sorusuna“Kullanmıyorum” yanıtını verdi. Jandarma görevlilerinindosyada yer alan bilgilere dayanarak bu iddiayı hatırlatmasıve savunmasını istemesi üzerineErsoy, “Ben uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanmadım. Yeşil ve kırmızı reçeteli ilaçlar da dahil olmak üzere böyle bir kullanımda bulunmadım” dedi. Uyuşturucu madde temin eden kişilerle irtibatı olup olmadığı da sorulan Ersoy, bu tür kişilerle bağlantısı olmadığını söyledi. HABER MERKEZİ Yapımcı gözaltında Soruşturma kapsamında Mahzen Medya sahibi Tolga Aykut’un da gözaltına alındığı öğrenildi. TMT Yönetim Kurulu Başkanı ve Mahzen Media CEO’su olan Aykut, daha önce Habertürk’te 5. Gece’nin yapımcılığını yapıyordu. Aykut’un Ersoy ile bir mekanda aynı karede yer aldığı görüntü de ortaya çıktı.

‘İşaret dili, Anayasaya girmeli’

‘İşaret dili, Anayasaya girmeli’

EVRİN GÜVENDİK / ANKARA - Dünya genelinde hızla yayılan işitme kaybı, uzmanlara göre artık ertelenemez bir halk sağlığı sorunu. OKSUD (Odyologlar ve Konuşma Bozuklukları Uzmanları Derneği) Başkanı Prof. Dr. Meral Didem Türkyılmaz, TBMM Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu’nda yaptığı sunumda, işitme kaybının dünya çapında ciddi biçimde arttığını belirtti. Türkiye’de kapsamlı bir çalışma bulunmadığını söyleyen Türkyılmaz, Dünya Sağlık Örgütü verilerini hatırlatarak, şunları dedi: “2012-2013 yıllarında işitme kaybından etkilenecek kişi sayısının 1.3 milyar olacağı tahmin ediliyordu. Bugün ise 2050’de 2.5 milyar kişinin farklı düzeylerde işitme kaybı yaşayacağı, en az 700 milyon kişinin rehabilitasyona ihtiyaç duyacağı öngörülüyor. Oysa bu vakaların yüzde 50-60’ı önlenebilir.” Sağırlar Konfederasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Orkun Utsukarcı da Türk İşaret Dili’nin (TİD) Anayasada bağımsız bir iletişim dili olarak tanımlanmamasının ciddi hak kayıplarına yol açtığını belirtti. Utsukarcı, şunları dedi: ’Hakkını öğrenemiyor’ “Adalette ifade hakkı, sağlıkta bilgilendirme, eğitimde fırsat eşitliği ve afet anında iletişim gibi temel haklar bu nedenle tam anlamıyla kullanılamıyor. Sağır yurttaşlar hem kurumsal yaşama erişemiyor hem de çoğu zaman kendi haklarını öğrenemiyor. TİD anayasal güvence altına alınmadıkça eşit yurttaşlık sağlanamaz.” Okul öncesi tarama önerisi Sahada yaptıkları çalışmalarda toplumun işitme sağlığını yeterince önemsemediğini gözlemlediklerini aktaran Prof. Dr. Meral Didem Türkyılmaz, “Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 10’unda işitme kaybı görülüyor ve bunun yarısı gürültüye bağlı. Toplantılarda ‘Hiç işitme testi yaptırdınız mı?’ diye sorduğumuzda çoğu zaman ‘Hayır’ yanıtını alıyoruz. Oysa işitme testleri de rutin sağlık kontrolünün bir parçası olmalı” diye konuştu. Gürültülü ortamlarda çalışanların kulak koruyucusu kullanması, ilaçların hekim kontrolü dışında alınmaması ve yılda 2 kez işitme testi yaptırılmasının önemini vurgulayan Türkyılmaz, okul öncesi ve okul dönemindeki çocuklar için taramaların zorunlu hale getirilmesi gerektiğini ifade etti.

‘Kadınlar süreçlerinde aktif rol alanlar olmalıdır’

‘Kadınlar süreçlerinde aktif rol alanlar olmalıdır’

Emine Erdoğan, başkanlığını yaptığı BM Sıfır Atık Danışma Kurulunda birlikte çalıştığı Sierra Leone Cumhurbaşkanı Julius Maada Bio’nun eşi Fatima Maada Bio’ya, insanlığın ortak sorunlarının çözümüne katkıda bulunmak için gösterdiği üstün gayret için şükranlarını sunduğunu belirterek, “Ellerinizi Kızlarımızdan Çekin” girişiminin yedinci yıldönümünü kutladı. Emine Erdoğan, mesajında şunları kaydetti: “Yaşam hakkı başta olmak üzere gıda güvenliği, temiz suya erişim ve eğitim gibi temel insan haklarından mahrum olarak hayat mücadelesi veren milyonlarca kadın ve çocuğun varlığı, dünyanın adalet karnesinin kırıklarla dolu olmasının birinci sebebidir. Unutmayalım ki kadınlar, müreffeh ve adil bir dünya inşasının ana aktörleridir. Onlar, insani krizler karşısında yardım bekleyenler değil bilakis, çözüm süreçlerinde aktif rol alanlar olmalıdır.”

Türkmenistan’da kritik Erdoğan-Putin zirvesi! ‘Rusya’ya Kısıtlı ateşkes’ önerisi

Türkmenistan’da kritik Erdoğan-Putin zirvesi! ‘Rusya’ya Kısıtlı ateşkes’ önerisi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan , 2025 yılının BM Genel Kurulu kararıyla “Uluslararası Barış ve Güven Yılı” ilan edilmesi ve Türkmenistan’ın daimi tarafsızlık statüsünün 30. yıl dönümü vesilesiyle Başkent Aşkabat’ta düzenlenen “Uluslararası Barış ve Güven Forumu”na katıldı. Dünyanın merakla beklediği Erdoğan-Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin görüşmesi de, Forum marjında gerçekleşti. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre görüşmede, Türkiye ile Rusya ikili ilişkileri, Ukrayna-Rusya Savaşı’nda kapsamlı barış çabaları değerlendirilirken, Türkiye’nin barış çabalarına destek vereceği tekraren ifade edildi. Ayrıca AB’nin Rus fonlarını dondurması dahil olmak üzere pek çok konu detaylı şekilde ele alındı. İstanbul çağrısı Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna-Rusya savaşının adil ve kalıcı bir barışla sonlandırılması için ortaya konan gayretlerin kıymetli olduğunu, her iki taraf için de pratik faydaları bulunan alanlarda ilerleme sağlanabileceğine inandıklarını, öncelikle enerji tesisleri ve limanlara yönelik kısıtlı bir ateşkesin hayata geçirilmesinin faydalı olabileceğini belirtti. Savaşın sona erdirilmesine yönelik müzakere süreçlerini yakından takip ettiklerini kaydeden Erdoğan, bu çerçevede Türkiye’nin tüm formatlarda görüşmelere ev sahipliği yapabileceğini ifade etti. Görüşmede ayrıca Filistin ve Suriye’deki son durum ile Güney Kafkasya’daki barış süreci konuları da ele alındı. ‘Destek vermeye hazırız’ Cumhurbaşkanı Erdoğan, Forumun “Barış ve Güven: Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Hedeflerin Birliği” konulu genel oturumunda yaptığı konuşmada ise, atayurdu olarak gördüğü Türkmenistan’da bulunmaktan büyük bahtiyarlık duyduğunu dile getirdi. Erdoğan, özetle şunları söyledi: KENETLENMİŞ İKİ KARDEŞ ÜLKE: Türkiye ile Türkmenistan, gücünü ortak tarihten alan müstesna bağlarla birbirlerine sıkı sıkıya kenetlenmiş iki kardeş ülkedir. MENZİLİMİZ BİR: Türkmenistan’la atasözlerimiz gibi kalbimiz de menzilimiz de birdir. Türkmenistan’ın barışçı vizyonunu desteklerken ilişkilerimizi her alanda ilerletip dayanışmamızı daha da güçlendiriyoruz. Yatırımlar, ticaret, enerji, savunma ve daha nice alanlardaki girişimlerle sürdürdüğümüz çalışmalarımızı beşeri ilişkilerimizle taçlandırıyoruz. Küresel ölçekte belirsizliklerin, çatışmaların ve kırılganlıkların arttığı bir dönemde uluslararası diyalog, işbirliği, güven ve barışın tesisi için elimizi taşın altına koymamız gerekiyor. İSTANBUL SÜRECİ: Komşularımızla iyi ilişkiler tesis etmek suretiyle çevremizde bir barış ve güvenlik kuşağı oluşturmanın gayreti içindeyiz. Kuzey komşularımız Rusya ve Ukrayna arasında süren savaşın sona ermesi en samimi temennimizdir. İstanbul Süreci başta olmak üzere ateşkes ve barışa yönelik diplomatik girişimlere somut destek vermeye hazırız. FİLİSTİNLİLERİN OLMASI ELZEM: Gazze’de ateşkesin kalıcılığı ve insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması temel önceliklerimizi teşkil ediyor. İsrail’in ihlallerine rağmen süren ateşkes kırılgandır. Bu nedenle uluslararası toplumun sürece güçlü desteği şarttır, sürmelidir. Barışın tesisine yönelik tüm aşamalara Filistinlilerin dahil olmasını ve katkı vermesini elzem görüyoruz. Nihai hedef ise iki devletli çözümdür. Bunun formülü Filistinli kardeşlerimizin çektiği acılarda, onurlu mücadelelerinde ve uluslararası düzenlemelerde kayıtlıdır. Artık uluslararası toplumun, Filistin halkına olan borcunu ödeme zamanı gelmiştir. ÖNDE GELEN AKTÖR: Türkiye bugün artık adil, tarafsız, güven veren yaklaşımıyla arabuluculuk alanında dünyanın önde gelen aktörleri arasında yer alıyor. Etiyopya ve Somali arasındaki gerginliği ortadan kaldırmak için başlattığımız Ankara Süreci vasıtasıyla anlaşmazlıkların, barışçıl yöntemlerle giderilebileceğini bir kez daha kanıtlamış olduk. Aile fotoğrafı sohbeti Erdoğan forum öncesinde, aralarında Putin ve İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın da olduğu davetli devlet başkanları ve hükûmet başkanlarıyla Tarafsızlık Anıtı’na çelenk koyma törenine katıldı. Daha sonra Forumun gerçekleştirildiği Türkmenistan Maslahatlar Merkezi’ne giden Erdoğan, ev sahibi Cumhurbaşkanı Serdar Berdimuhamedov tarafından karşılandı. Resmi karşılama töreninin ardından aile fotoğrafı çekimine geçildi. Fotoğraf karesinde, Erdoğan’ın sağında Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, solunda ise Berdimuhamedov yer aldı. Erdoğan, fotoğraf çekimi öncesinde Putin, Pezeşkiyan, Berdimuhamedov ve Pakistan Başbakanı Şerif ile bir araya gelerek sohbet etti. Aşkabat’ta yoğun diplomasi trafiği Cumhurbaşkanı Erdoğan, Forum marjında Putin’in yanı sıra bazı devlet ve hükümet başkanlarıyla da bir araya geldi. Erdoğan, Forum sonrası konakladığı otelde Türkmenistan Devlet Başkanı Berdimuhamedov ile baş başa görüştü. İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre görüşmede Türkiye ile Türkmenistan ikili ilişkileri, bölgesel ve küresel konular ele alındı. Erdoğan, Türkiye’nin, Türkmenistan ile ticaret, enerji, savunma sanayii ve kültürel alanlar başta olmak üzere, iş birliğini her alanda ileriye taşımayı hedeflediğini belirtti. Erdoğan’ın Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif’i kabulünde ise, ikili ilişkiler, bölgesel ve küresel konular ele alındı. Erdoğan, Türkiye ile Pakistan arasındaki iyi ilişkileri geliştirmek için çalıştıklarını, önümüzdeki dönemde atılacak adımlarla iki ülke arasındaki enerji, ticaret, yatırım ve diğer alanlardaki iş birliğini artırmaya gayret göstereceklerini ifade etti. Pakistan ile Afganistan arasındaki ateşkesin uzatılmasının memnuniyet verdiğini dile getiren Erdoğan, çatışmasızlığın sürdürülebilmesi için oluşturulan mekanizmaya Türkiye’nin de katkı sağlamaya hazır olduğunu belirtti.

Türk gemisi Odesa’da isabet aldı

Türk gemisi Odesa’da isabet aldı

Karasu-Odesa hattında sefer yapan Cenk Denizcilik’e ait M/V CENK T adlı gemideki 127 TIR’ın tahliyesi sırasında bir kamyona füze parçaları isabet etti. Kamyonun patlaması sonucu geminin pruva bölümünde yangın çıktı. Alevler, yaşam alanlara sıçramadan limanda görevli römorkörler, itfaiye birimleri ve gemi personeli tarafından söndürüldü. Herhangi bir can kaybı ya da yaralanma olmadığı öğrenildi. Dışişleri’nden açıklama Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Ukrayna’nın Chornomorsk Limanı’na yönelik olarak düzenlenen saldırıda bir Türk şirketine ait yabancı bandıralı geminin de hasar görmesi, bölgemizde devam eden savaşın Karadeniz sathına yayılması ile deniz güvenliği ve seyrüsefer serbestisi bakımından daha önce kayda geçirdiğimiz endişelerimizin haklılığına işaret etmektedir. İlk gelen bilgilere göre, gemideki personel ve TIR şoförleri tahliye edilmekte olup, saldırı nedeniyle zarar gören vatandaşımız bulunmamaktadır. Odessa Başkonsolosluğumuzca gelişmeler yakından takip edilmekte ve vatandaşlarımıza gerekli destek sağlanmaktadır. Bu vesileyle, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın ivedilikle sona erdirilmesinin önemini bir kez daha vurguluyor, Karadeniz’de tırmanmayı önlemek amacıyla seyrüsefer emniyeti ile tarafların enerji ve liman altyapılarını hedef alan saldırıları askıya almaları yönünde bir düzenleme yapılması ihtiyacını hatırlatıyoruz.” ‘Erdoğan ateşkes için çaba gösterdi’ Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, barış planında iki önemli anlaşmazlık noktası bulunduğunu, bunların Donetsk bölgesi ile Zaporijya Nükleer Enerji Tesisi olduğu söyledi.Zelenskiy, Türkiye’nin denizde ve enerji altyapılarına yönelik bir ateşkes sağlanması için çaba gösterdiğini, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konuda üst düzey bir görüşme düzenlemek istediğini ifade etti. Zelenskiy, “(Erdoğan) Önce heyetler, sonra da liderlik düzeyinde bir toplantı düzenlemek istedi. Ona, hazır olduğumuzu söyledim” dedi.

Ambargoları ABD’yle aşacak!

Ambargoları ABD’yle aşacak!

ABD Temsilciler Meclisi, geçtiğimiz çarşamba günü, 2026 Mali Yılı Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası’nı (NDAA) kabul ederken, İsrail için kritik bir maddeyi de yasalaştırdı. Yeni düzenlemeye göre Washington, uluslararası ambargolar nedeniyle İsrail ordusunda oluşacak silah açıklarını tespit edip telafi etmekle yükümlü olacak. Yaklaşık 3 bin sayfalık metinde yer alan düzenleme, Gazze’deki soykırım iddiaları ve işgal altındaki Batı Şeria’daki ilhak politikaları nedeniyle İsrail’e uygulanan uluslararası yaptırımların yarattığı açıkların sistematik biçimde tespit ve telafi edilmesini öngörüyor. Yeni görev tanımı Yasaya göre ABD Savunma Bakanı, İsrail’e yönelik mevcut ve muhtemel silah ambargolarını sürekli değerlendirecek, bakanlık da bu kısıtlamaların İsrail ordusunun kapasitesini nasıl zayıflattığını inceleyecek. Düzenleme ayrıca, yaptırımlar nedeniyle İsrail’in artık temin edemediği veya modernize edemediği belirli silah sistemleri ve teknolojilerin belirlenmesini şart koşuyor. Washington, bu açıkların kapatılması için pratik çözüm yolları geliştirecek. “Middle East Monitor”de yer alan habere göre, yasanın 1706. maddesi İsrail için hem siyasi hem de lojistik bir güvence niteliği taşıyor. Analizde, bu maddenin ülkeyi uluslararası hesap verebilirlikten fiilen kurtardığı belirtildi. Haberde, yasanın işleyişine dair şu ifadelere yer verildi: “İsrail’in başka bir tedarikçiden bir silah sistemini edinmesi engellendiğinde, ABD bunun yerine bir muadil üretecek, satışları hızlandıracak ya da askeri-endüstriyel üretimini İsrail’in ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde uyarlayacak.” Ödülünü geri verecek Tartışmalı Eurovision Şarkı Yarışması’nda geçen yıl şampiyon olan İsviçreli şarkıcı Nemo, İsrail’in yarışmaya katılmasına izin verilmesini protesto ederek, kazandığı ödülü iade etme kararı aldı. Sosyal medya hesabından bir video yayınlayan Nemo, artık bu ödülün rafında durmaması gerektiğini dile getirdi. Eurovision’un, birlik, kapsayıcılık ve tüm insanlar adına haysiyet için var olduğunu söylediğine dikkat çeken Nemo, “Ancak BM’nin bağımsız uluslararası soruşturma komisyonunun soykırım olduğu sonucuna vardığı bir dönemde, İsrail’in yarışmaya devam etmesi, bu idealler ile EBU’nun (Avrupa Yayın Birliği) aldığı kararlar arasında çelişki olduğunu gösteriyor” dedi. Nemo, şöyle devam etti: “Bütün ülkeler çekildiğinde, bir şeylerin yanlış olduğu belli olmalı. Bu yüzden ödülü, net bir mesajla Cenevre’deki EBU genel merkezine göndermeye karar verdim. Sözünüzün eri olun. Sahnede kutladığımız değerler, sahne dışında var olmuyorsa, en güzel şarkılar bile anlamsız hale gelir. Söz ve eylemlerin birbiriyle uyumlu olduğu anı bekliyorum, o zamana kadar bu ödül sizin.” Özel ‘tünel’ fonu Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komitesi, oylama öncesi yaptığı incelemede yıllık savunma yasasının “İsrail’in güvenliğine yönelik benzeri görülmemiş düzeyde destek” içerdiğini açıkladı. Tasarı kapsamında, ABD ve İsrail’in tünellere karşı yürüttüğü ortak proje için 80 milyon dolar ayrılıyor. İsrail’in insansız hava araçları ve diğer hava kaynaklı “yeni tehditlere” karşı koymasına yardım amacıyla da 70 milyon dolarlık fon sağlanacak.İsrail, normal şartlarda ABD’den yıllık ortalama 3,3 milyar dolar askeri yardım alıyor. Ancak bu tutar, 2024 yılında 6,8 milyar dolara çıkarak iki katından fazla artış göstermişti.