Serseri İHA’yı Türk F-16’ları vurdu

Serseri İHA’yı Türk F-16’ları vurdu

Milli Savunma Bakanlığı’ndan dün 20.54 sıralarında yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Karadeniz üzerinden hava sahamıza yaklaşan bir hava izi tespit edilmiş ve rutin prosedürler kapsamında takibe alınmıştır. Hava sahası güvenliğinin sağlanması amacıyla NATO ve milli kontroldeki F-16’larımıza alarm reaksiyonu verilmiştir. Söz konusu hava izinin kontrolden çıktığı anlaşılan bir İHA olduğu belirlenmiş, herhangi bir olumsuzluğa mahal vermemek adına meskun mahal dışında emniyetli bir bölgede vurularak düşürülmüştür.” Eskişehir’de Muharip Hava Komutanlığı içinde bulunan Hava Harekat Merkezi, şüpheli aracın radarda belirlenmesinin ardından ‘bekler durumdaki’ savaş uçaklarına alarm reaksiyonu verdi. Radar verileri, merkezdeki ekrandan NATO ile de paylaşıldı. Kontrolden çıktığı anlaşılan İHA, F-16 savaş uçağı tarafından füze ile vuruldu.

‘Suriye’de işimiz yeni başlıyor’

‘Suriye’de işimiz yeni başlıyor’

■ İSTANBUL PLATFORMU: Bölgemizdeki en çetin sınavlardan biri olan Rusya-Ukrayna savaşı dördüncü yılını geride bırakıyor. İstanbul, halen tarafların teknik düzeyde bir araya gelebildiği ve barışın parametrelerini tartışabildiği yegâne platform olma özelliğini korumaktadır. Bu, Türk diplomasisine duyulan güvenin tezahürüdür. Türkiye, savaşın diplomatik yollarla bitirilmesi için her türlü inisiyatifi almaya ve barış masasını yeniden kurmaya hazırdır. ■ SURİYE ÖRNEĞİ: 15 yılda Suriye sahasında tarihin en zorlu sınavlarından birini verdik. Bunun siyasi ve ekonomik maliyetini ödedik ancak insanlık onurundan taviz vermedik. Bu süreçte yalnız bırakıldığımız, birçok ülkenin terör örgütleriyle taktiksel işbirliklerine girdiği dönemler oldu. Rotamızdan şaşmadık. Tarih kendi hükmünü verdi. 8 Aralık 2024, Suriye halkı için yeni bir umut sayfasının açıldığı milat oldu. Ancak Suriye’de işimiz aslında yeni başlıyor. Biz inanıyoruz ki; dış müdahalelerden arınmış, istikrarlı bir Suriye, bölgemiz için büyük bir artı değer olacaktır. Türkiye, bu süreçte dost ve kardeş Suriye halkının yanında olmaya kararlılıkla devam edecektir. ■ DÜZEN KURUCU: Türkiye, artan küresel düzensizliğe karşı, düzen kurucu vasfa sahip az sayıda aktörden biri olarak sahneye çıkmaktadır. Başka bir devletin sistemini felç edecek krizlerin 4-5 tanesini aynı anda yönetebilme kapasitesine sahibiz. ■ NATO ZİRVESİ: NATO ittifakındaki konumumuz şüphesiz hayati önemdedir. 2026’da NATO Zirvesi’ne ev sahipliği yapacağız. Ankara’da düzenlenecek Zirve, Soğuk Savaş sonrasındaki en büyük dönüşümlerden birini yaşayan İttifakımızın birliği ve dayanışması bakımındantarihî bir buluşma olacaktır. Anıtkabir ve şehitliğe ziyaret Fidan, konferansın resmi açılış töreni öncesi büyükelçilerle birlikte Anıtkabir’i ziyaret ederek, Atatürk’ün mozolesine çelenk bıraktı. Cebeci Asri Mezarlığı’ndaki Dışişleri Şehitliği’ni ziyaret etti. Törende, şehitler için Kur’an-ı Kerim tilaveti okundu. Fidan, konuşmasının ardından şehitlerin kabirlerine karanfil bıraktı. Fidan AL Sani ile görüştü Bakan Fidan, Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile telefonda görüştü.Görüşmede, Gazze Barış Planı’yla ilgili son gelişmeler değerlendirildi.

Sahte alkol mü, uyuşturucu mu? Ölüm nedeni otopside çıkacak

Sahte alkol mü, uyuşturucu mu? Ölüm nedeni otopside çıkacak

Hastaneye kaldırılan Yıldız, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olay sonrası hastane önünde şahsın yakınları toplanırken, polis ekipleri tedbir amacıyla güvenlik önlemi aldı. Hayatını kaybeden Yıldız’ın cenazesi Adli Tıp Kurumu Morgu’na götürüldü. Bazı yakınları Yıldız’ın sahte alkolden zehirlendiğini savunurken, bazı yakınları ise “3-4 kişi içtik. Alkolden olsa bizde etkilenirdik. Uyuşturucudan ölmüş olabilir” dediği öne sürüldü. Genç adamın ölüm nedeni yapılacak otopsiden sonra belli olacak.

‘Nefret siyasetine prim vermeyeceğiz’

‘Nefret siyasetine prim vermeyeceğiz’

ASLIHAN ALTAY KARATAŞ / ANKARA - Cumhurbaşkanlığı Kabinesi dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde toplandı. Toplantı sonrasında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Erdoğan şunları söyledi: ■ İZİN VERMEYECEĞİZ: Önümüze çıkan engeller ne kadar büyük olursa olsun bunları aşacak azme ve cesarete fazlasıyla sahibiz. Her zaman söylediğim gibi biriz beraber kardeşiz hep birlikte Türkiye’yiz. Bunu kimsenin bozmasına kimsenin dinamitlemesine izin vermeyeceğiz. ■ CHP LİDERİNE TEPKİ: Kimi zaman kadınları, kimi zaman Alevi canlarımızı, kimi zaman ise Kürt kardeşlerimizi hedef alan hadsiz söylemler karşısında nefret siyasetine prim vermeyecek, tam aksine birbirimize daha sıkı kenetleneceğiz. Biz topraklara sevgiden başka hiçbir tohum ekmedik. Bundan sonra da bu topraklara sevgiden, güzellikten ve merhametten başka tohum ektirmeyeceğiz. ■ ENDİŞEYEN KAPILMAYIN: 86 milyonun ebedi kardeşliğini büyütecek, ekmeğimizi büyütecek milletimizle birlikte bölgemizdeki tüm kardeşlerimizin refahını yükseltecek ve yolumuza bu anlayışla devam edeceğiz tüm vatandaşlarıma sesleniyorum. Hiç endişeniz olmasın. Muhalefetin iş bilmezliğine bakıp asla umutsuzluğa kapılmayın. Emanetiniz ehil ellerdedir. Liyakatli kadrolar Türkiye’de işbaşındadır. 23 yıl emanetinize gölge düşürmedik. Hiçbir şart altında ülkemize zarar gelmesine izin vermedik. ■ TİSK’E TEŞEKKÜR: 11 Aralık’ta TİSK’in 29. Olağan Genel Kuruluna iştirak ettik. Çalışma barışı, sosyal diyaloğun oluşması ve sürdürülmesinde aktif sorumluluk üstlenen TİSK camiasına şahsım ve milletim adına bir kez daha teşekkür ediyorum. ■ BECERİKSİZLER GİBİ OLMADIK: ‘Ne kadar çok yol yaparsak, trafik o kadar çok sıkışır’ diyen beceriksizler gibi olmadık. İktidarlarımız döneminde ulaştırma ve haberleşme altyapısına 300 milyar doların üzerinde yatırım yaptık. Bölünmüş yol mesafemiz 30 bin 14 kilometreye çıktı. Otoyol uzunluğumuz 3 bin 796 kilometreyi buldu. Türkiye’yi hızlı trenle biz tanıştırdık. ‘Dünyaya insan hakları dersi verdik’ ■ SADECE SEYRETTİLER: Bölgemizde son yıllarda patlak veren çatışmalara baktığımızda, yaşam hakkı başta olmak üzere İnsan Hakları Beyannamesinin ayaklar altına alındığını görüyoruz. İsrail’in Gazze’de işlediği soykırım suçları bunun en somut delilidir. Komşumuz Suriye’de Baas rejimi 13,5 yıl boyunca kimyasal saldırılardan işkenceye kadar, insan haklarına ilişkin ne kadar değer norm varsa hepsini ihlal etmiştir. Uluslararası toplum ve kuruluşlar bu ihlallerin önüne geçememiş sorunları çözmek yerine sadece seyretmiştir. Türkiye, bölgelerin tamamında barış ve hakkaniyet odaklı çalışmalarıyla dünyaya insan hakları dersi vermiştir. ‘Gurur projelerimizi hayata geçiriyoruz’ ■ TÜRKİYE İLK 10’DA: Türkiye’yi küresel aktör haline getirmek için yatırımları artıyor, filomuzu büyütüyor, uluslararası işbirliklerimizi derinleştiriyoruz. Ülkemizi dünya ticareti filo listesinde ilk 10’a yükselttik. Gururprojelerimizi tek tek hayata geçiriyoruz. ‘Esenboğa Havalimanı metro inşaatı başlıyor’ ■ ÖNEMLİ ADIM ATIYORUZ: Başkentimiz için önemli bir adım atıyoruz. Esenboğa Havalimanı metro hattının inşasına 2026 yılında bismillah diyoruz. İlk etapta Kuyubaşı istasyonundan aktarma yapılarak planlanan hattı, Gar’dan başlayacak şekilde tasarladık. Erdoğan’a, konuşmasının ardından Türk Devletleri İle İlişkiler Başkanı Kürşad Zorlu tarafından ok ve yay armağan edildi. Türk Dünyası Vizyon Belgesi’ni açıkladı Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi’nde “AK Parti Türk Dünyası Vizyon Belgesi Tanıtım Programı”nda şunları söyledi: ■ CHP’NİN KARA LEKESİ: Türkiye’ye sığınan Azerbaycan Türklerini Boraltan Köprüsü’nde kurşuna dizileceklerini bilerek katillerine teslim etmiş, tarihe ‘Boraltan Faciası’ CHP’ninTürkiye tarihine geçmişbir kara lekesidir. ■ APAÇIK PROVOKASYON: Yeni genel başkanın elinde binlerce soydaşımızın kanı olan Baas diktasını sekülerlik üzerinden aklamaya çalışması, daha ileri giderek CHP ile Baas rejimi arasında özdeşlik kurması, bu zihniyetin halen devam ettiğinin işaretidir. Alevi canlarımızla ilgili partimize yönelik iftiraları ise bühtandan öte apaçık bir provokasyondur, 86 milyonun kardeşliğini kundaklama teşebbüsüdür. Partimize oy veren milyonlarla birlikte Alevi vatandaşlarımızı da derinden yaralayan bu çirkin yakıştırmaları biz reddediyoruz. ■ ALTI LEHÇE, ORTAK ALFABE: Türk dünyasıyla aramızda yeni köprüler kurduk. Bugün yeni bir adım atıyoruz. Bu belge, gelecek yüzyılın inşasında rehber niteliğindedir. Vizyon belgemizi altı lehçede ve ortak alfabe ile hazırladık. ■ PLANLAR, SOMUTPROJELERE DÖNÜŞÜYOR: Türk dünyasının geleceğine yönelik planlar, soyut önerilerin ötesine geçerek somut projelere dönüşüyor. ■ TEHDİTLERE KARŞI ORTAK HAREKET: Belgenin güvenlik perspektifi ise bölgesel barışın pekiştirilmesine yönelik detaylı bir yaklaşım sunuyor. Terörle mücadele başta olmak üzere çeşitli tehditlere karşı ortak hareket etme iradesi, Türk devletleri arasındaki dayanışmayı somutlaştırıyor. ANKARA Milliyet

Sahte alkol alarmı

Sahte alkol alarmı

6 saatte ortaya çıkıyor Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Aydın sahte içki zehirlenmelerine karşı uyarılarda bulunurken, metil alkolün ilk anda fark edilemediğini ve zehirlenme belirtilerinin en erken 6 saat sonra ortaya çıktığını söyledi. Görme bulanıklığı Belirtilerin çoğu zaman görme bulanıklığıyla başladığını anlatan Aydın, “Müdahale edilmezse bu bulanıklık gözde kalıcı hasara kadar ilerler. Metil alkol, vücudun pH dengesini bozarak asidoz dediğimiz tabloya neden olur. Bu aşamada gözle birlikte diğer organlar da zarar görür. Karaciğer, böbrek ve birçok organ etkilenir. Göz ise en hassas olanıdır” dedi. / EREN KOCA - Haber Merkezi Hindi fiyatı 800’den başlıyor Özellikle yılbaşı sofralarının yemeği Hindinin sevkiyatları Türkiye’nin dört bir yanına başladı. Hindi, ağırlığına göre 800 ile 1000 lira arasında satılıyor. Yılbaşı zehir olmasın Uzmanlar, yılbaşı öncesi ‘sahte alkolü en net şekilde nasıl anlarız?’ sorusunun yanıtını Milliyet’e anlattı. Kadehte gelen bir alkollü içeceğin nevini anlamak mümkün olmadığını söyleyen Kimyager Nihal Şahin İpekoğlu, “Ev ortamında her ne kadar her zaman kesin sonuç vermese de bir bardak alkol içerisine karbonateklenir. Eğer yemek sodası, içkinin rengini süt rengine çeviriyorsa bu alkol güvenlidir. İçkinin rengi bulanıklaşıyorsa içerisindeki alkol, metil alkoldür” dedi. Bu yıl içinde sahte içkiden 161 kişi hayatını kaybetti, 250’ye yakın kişi ise hastanelik oldu.

Ertuğrul Özkök: “Alınıp götürülme korkusu yaşıyorum”

Ertuğrul Özkök: “Alınıp götürülme korkusu yaşıyorum”

Gazeteci-yazar Ertuğrul Özkök, Türkiye’de ifade özgürlüğü ve gazetecilik ortamına dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. NOW TV’de yayınlanan Çalar Saat programında konuşan Özkök, artık her kelimeyi ölçüp biçerek kullandığını vurguladı. “Her Türk vatandaşı gibi buradan alınıp götürülme endişem var” diyen Özkök’ün sözleri, medya dünyasında geniş yankı uyandırdı.

7 isim kokain kullanıcısı! Ünlülerin test sonuçları pozitif çıktı

7 isim kokain kullanıcısı! Ünlülerin test sonuçları pozitif çıktı

Ferit Zengin - İstanbul İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince uyuşturucu operasyonunda gözaltına alınan ve ardından görevine son verilen eski Habertürk TV Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy’un da aralarında bulunduğu 8 şüpheli, sağlık kontrolleri için Adli Tıp Kurumu’na sevk edilerek saç ve kan örnekleri alınmıştı. Hem kokain hem esrar Ersoy’un yanı sıra geçtiğimiz hafta da ünlü spikerler Ela Rümeysa Cebeci, Meltem Acet gibi isimler de Adli Tıp Kurumu’ndaki işlemlerinin ardından serbest bırakılmıştı. Adli Tıp Kurumu’nun şüphelilerle ilgili incelemeleri tamamlandı. Hazırlanan raporda şüphelilerin saç örneklerinde yapılan incelemede çıkan uyuşturucu maddeler tek tek sıralandı. Uyuşturucu testi pozitif çıkan Ersoy’un kokain kullandığı belirlendi. Ersoy dışında kokain kullananlar arasında, Ufuk Tetik, Ela Rümeysa Cebeci, Dilara Yıldız, Mustafa Manaz, Ebru Gülan ve Buse Öztay yer aldı. Cebeci’nin hem kokain hem de esrar testinin pozitif çıktığı öğrenildi. Öztay’ın ise hem kokain hem MDMA kullanıcısı olduğu belirlendi. Serbest bırakılan spiker Meltem Acet’in uyuşturucu testinin negatif çıktığı öğrenildi. Gizem Ayabaktı, Elif Kılınç’ın da testlerinin negatif çıktığı elde edilen bilgiler arasında yer aldı. ‘Oğlum hücreden güçlenerek çıkacak’ Mehmet Akif Ersoy’un babası Nadir Ersoy, videolu bir açıklama yaptı. Tutuklanan oğlu için “Onun masumiyetine inanıyorum” diyen Nadir Ersoy,“Benim oğlum o girdiği hücreden Hz. Yusuf Aleyhisselam gibi güçlenerek çıkacak Allah’ın izniyle” dedi. Zehir tacirlerine darbe Yılbaşı öncesi İstanbul, İzmir, Zonguldak, Kayseri ve Batman’da yapılan operasyonlarda toplam 1 ton 365 kilo uyuşturucu madde ve yaklaşık 10 milyon uyuşturucu hap ele geçirildi. İstanbul’da son bir aydadüzenlenen uyuşturucu operasyonlarında 26 şüpheli yakalandı. Gözaltına alınan şüphelilerin ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda; 6 milyon 153 bin adet sentetik hap, 601 bin adet extacy, 523 kilo metamfetamin, 435 kilo skunk, 176 kilo kokain, 133 bin adet captagon, 8 kilo AM-2201, 192 kilo katkı maddesi olmak üzere; toplam 1 ton 144 kilo uyuşturucu madde ile 6 milyon 888 bin adet uyuşturucu hap ele geçirildi.26 şüpheliden 22’si tutuklandı. Operasyonlarda ele geçirilenler İstanbul Emniyet Müdürlüğü Vatan yerleşkesinde sergilendi. Burada konuşan İstanbul İl Emniyet Müdürü Selami Yıldız, “Uyuşturucu ile mücadelemiz sadece bir güvenlik faaliyeti değildir.Toplumun tüm fertlerini korumaya yönelikinsanlık mücadelesidir” dedi. / HABER MERKEZİ

Tarihin karanlık dönemine ilgi büyük

Tarihin karanlık dönemine ilgi büyük

Antika ve koleksiyon piyasasında, farklı dönemlere ait askeri ve tarihsel objeler müzayede kataloglarında yer almaya devam ediyor. Askeri nişanlar, resmi belgeler ve kişisel eşyalar, ait oldukları dönemi yansıtan somut materyaller olarak satışa sunuluyor. Bu tür eserler, genellikle belirli tarihsel dönemlere odaklanan koleksiyonların parçası olarak müzayedelerde yer alıyor. Son dönemde ise II. Dünya Savaşı ve Nazi Almanyası dönemine ait objelerin müzayede listelerinde daha görünür hale gelmesi dikkat çekiyor. Ege Müzayede tarafından düzenlenen çevrim içi “Aralık Özel Eserler Müzayedesi”nde Osmanlı İmparatorluğu’nun farklı dönemlerine ait eserlerin yanı sıra Nazi Almanyası’na ait askeri nişanlar, belgeler ve kişisel eşyalar da satışa çıkarıldı. 700 TL’den başlıyor Müzayede kataloğunda yer alan Nazi dönemi eserleri arasında, kartal figürlü ve el kazıma işçiliğine sahip Nazi subay yüzüğü 750 TL’den satışa sunuldu. 1938 tarihli Hitler Gençliği katılım sertifikası 700 TL başlangıç fiyatıyla alıcı beklerken, Almanya’da 4 ya da 5 çocuk sahibi annelere verilen “3. derece Alman Anne Haçı” nişanı katalogda 950 TL bedelle yer aldı. Kol bandı 4 bin TL Nadir tip 1. derece Iron Cross (Demir Haç) nişanı 3 bin 250 TL, Nazi Silahlı Kuvvetleri’ne ait, orijinal yapısını büyük ölçüde koruyarak günümüze ulaşan ahşap askeri çanta 3 bin 750 TL, üzeri mineli Nazi subay nişanı ise 4 bin 250 TL ederiyle satışa sunuldu. NSDAP Parti (Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi) üyeleri tarafından kullanılan ve orijinal etiketiyle günümüze ulaşan Nazi kol bandı için 4 bin TL fiyat belirlendi. Osmanlı pilot takımı Müzayedede Osmanlı İmparatorluğu’na ait yüksek değerde nadir objeler de dikkat çekti. Abdülaziz Han dönemine ait, gümüş üzerine mine işçiliğiyle hazırlanmış 4. derece Nişan-ı Osmani madalyası 11 bin TL, Abdülmecit Han dönemine ait 4. derece Mecidi Nişanı da 11 bin TL bedelle satışa sunuldu. Abdülhamid Han döneminden kalma, orijinal askısı ve ipek kurdelesiyle günümüze ulaşan gümüş Liyakat Madalyası ise 4 bin TL fiyatla katalogda yer aldı. Katalogda ayrıca 1850’li yıllara ait, ahşaptan mamul ve el oyma işçiliğine sahip Osmanlı dönemi Rum ekmek mührü 950 TL, el dokuması büyük boy Kayseri Ermeni halısı 1800 TL ve antika Galle gece lambası 1100 TL başlangıç fiyatıyla alıcı karşısına çıktı. Katalogda yer alan bir diğer parça ise Belçika bayraklı bir gemi tasviri bulunan Osmanlı dönemi nadir sandık kapağı oldu. Bu parça 750 TL bedelle satışa sunuldu. Müzayedenin öne çıkan eserlerinden biri de I. Dünya Savaşı dönemine ait Osmanlı pilot takımı oldu. Deriden mamul pilot ceketi, eldivenleri ve gözlükten oluşan set, 5 bin 500 TL bedelle satışa çıkarıldı. ‘Nazi dönemi parçalarına ilgi arttı’ Müzayedeyi düzenleyen Ege Müzayede’nin sahibi Halil Acet, şu bilgileri paylaştı: “Aralık ayında satışa çıkardığımız parçaların büyük bir kısmını İstanbul Feriköy Bit Pazarı ile Bursa’daki bit pazarlarından satın aldık. Bu seride yer alan ürünlerin çoğu bu pazarlardan topladığımız parçalardan oluşuyor. Bunun yanı sıra zaman zaman şahıslar da ellerindeki parçaları bize getirerek satışını talep ediyor. Biz de bu ürünlerin satışından komisyon alıyoruz. Ürünlerimize daha çok koleksiyonerler ilgi gösteriyor. İlgi alanına giren özel parçalar olduğu için satışlarımızın büyük bölümü koleksiyonerler üzerinden gerçekleşiyor. Özellikle son bir yılda Nazi dönemine ait parçalara ilginin arttığını gözlemliyoruz. Bu parçaların büyük bir çoğunluğu ise yurt dışından, özellikle Bulgaristan’dan Türkiye’ye geliyor.”

Bitcoin’de dikkat çeken düşüş! İşte sebebi

Bitcoin’de dikkat çeken düşüş! İşte sebebi

Geçen hafta 90 bin doların üzerinden kapanış yapan kripto varlık Bitcoin, bu hafta başında 85 bin dolar sınırına kadar gerileyerek son 2 haftanın en düşük seviyelerini gördü. Dikkatler cuma günü Japonya Merkez Bankasından gelecek karara çevrilirken; faiz artışı endişeleri “ucuz yen destekli carry trade pozisyonları” için risk unsuru olarak görülüyor. Dünkü işlemlerde BTC’den 313,3 milyon dolarlık para çıkışı da dikkat çekti.

Saldırıda DAEŞ izleri

Saldırıda DAEŞ izleri

Eyalet Polis Teşkilatı tarafından yapılan son açıklamada, saldırıda can kaybının 16’ya yükseldiği aktarıldı. Ölen kişilerin kimliklerinin tespit edilmesi için çalışmaların sürdüğü bildirilirken, bu kişilerin yaşlarının 10 ila 87 arasında olduğunun altı çizildi.-Açıklamada, polisle 2 saldırgan arasında yaşanan çatışmada 50 yaşındaki şüphelinin vurularak öldürüldüğü, 24 yaşındaki diğer şüphelinin ise ağır yaralandığı ve hastaneye sevk edildiği bildirildi. Baba-oğul çıktı Bununla birlikte polis, saldırganların kimliğini Sajid ve Naveed Akram isimli baba-oğul olarak açıkladı. Sajid Akram’ın 1998’de öğrenci vizesiyle Avustralya’ya geldiği, bu vizenin 2001’de eş vizesine ve daha sonra da ikamet izni vizesine dönüştürüldüğü öğrenildi. 50 yaşındaki babanın ruhsatlı silah sahibi olduğu, kendisine ait ruhsatlı 6 silahın bulunduğu ve olay yerinde de 6 silah ele geçirildiği aktarıldı. Bununla birlikte saldırganların terör örgütü DAEŞ ile bağlantılarının bulunduğu ifade ediliyor. Avustralya yayın kuruluşu ABC’nin haberine göre, Avustralya doğumlu vatandaş Naveed Akram, Sidney merkezli bir DAEŞ terör hücresiyle olan yakın bağları nedeniyle sorguya alındığı da ortaya çıktı. Saldırganların DAEŞ’e bağlılık yemini ettiği de ifade ediliyor. Suriyeli Ahmed için 1,5 milyon dolar bağış Saldırganlardan birine cesurca müdahale eden Suriyeli Ahmed elAhmed’in hastanedeki tedavisi devam ediyor. Ahmed, saldırı sırasında bir kolu ve bir elinden yaralanmış, hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınmıştı. Birkaç ameliyat daha geçirmesi gerektiği belirtilen Ahmed için başlatılan ve 26 binden fazla kişinin katıldığı kampanyada toplanan bağış miktarı 1,5 milyon doları geçti. Öte yandan ABD Başkanı Donald Trump, Avustralya’da düzenlenen silahlı saldırıya müdahale ederek birçok kişinin hayatının kurtulmasına vesile olan Ahmed el Ahmed için “Bu cesur adama saygı duyuyorum” mesajı gönderdi. Silah yasaları sıkılaştırılacak Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, saldırının ardından silah yasalarının sıkılaştırılacağını açıkladı. Hükümetin gerekeni yapacağı mesajını veren Albanese, silah yasalarının daha da sıkılaştırılacağını belirtti. Albanese, “Bir kişi tarafından kullanılan ya da ruhsatlanan silah sayısının kısıtlanması dahil daha sıkı silah yasalarını ulusal kabine gündemine ekleyeceğim” dedi. DAEŞ yapay zekayla destekçi topluyor DAEŞ gibi terör örgütlerinin yapay zekayı kullanarak kendilerine destekçi topladığı ortaya çıktı. Son dönemde yapılan bir ABD Kongresi oturumunda, DAEŞ ve El Kaide’nin destekçilerine yapay zeka kullanımını öğretmek için eğitim çalışmaları düzenlediği bilgisi de paylaşıldı. Geçen ay DAEŞ bağlantılı bir internet sitesinde yapılan paylaşımda, örgüt destekçilerine yapay zekayı faaliyetlerinin parçası haline getirmeleri çağrısında bulunulmuştu.

Fransa, Rum Kesimi’yle stratejik ortak oldu!

Fransa, Rum Kesimi’yle stratejik ortak oldu!

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, GKRY lideri Nikos Hristodulidis’le düzenlediği basın toplantısında, imzalanan anlaşmayı duyurdu, bunun ikili ilişkilerde “önemli” bir aşama olduğunu vurguladı. Macron, anlaşmanın ikili ilişkileri çevre, kültür, eğitim, inovasyon, ekonomi ve savunma alanında bir üst seviyeye taşıdığını ve “stratejik özerklik” üzerine kurulu olduğunu vurguladı. Hristodulidis ile Doğu Akdeniz’deki “ortak çıkarlar” dahil birçok konuyu görüştüklerini söyleyen Macron, ayrıca Fransa’nın “Kıbrıs sorununun adil, küresel ve kalıcı çözümüne yönelik Birleşmiş Milletler (BM) arabuluculuğunu ne kadar desteklediğinin” de ifade edildiğini söyledi. 10 bölümlük anlaşma Rum basınına göre, iki lider arasında imzalanan anlaşmanın 10 farklı bölümden oluşurken, 3. bölüm savunmaya odaklanıyor. Tam ayrıntıları belli olmasa da, bu bölümde her iki ülke, Avrupa konularında ortak pozisyonları savunmak için birlikte çalışmayı, Avrupa savunma teknolojik sanayi tabanı oluşturulması ve Avrupa Güvenlik Eylem Planı (SAFE) programı gibi AB araçlarının kullanımında iş birliğini derinleştirmeyi kararlaştırdı. Fransa’nın, GKRY’de bulunan bir üssün genişletilmesine ortak olmak ve burada kalıcı şekilde yer almak istediği de gündeme gelmişti. İki ülkenin, enerji konusunda da bazı iş birliklerine gideceği de belirtiliyor. NATO atağı! Öte yandan Rum lider Hristodulidis, “Politico” internet sitesine verdiği demeçte, yaklaşan AB Konseyi Dönem Başkanlığı sürecini Türkiye ile gerilimi düşürmek için kullanmak istediğini, bunun karşılığında Güney Kıbrıs’ın NATO’ya katılım yolunda ilerleme sağlanmasını hedeflediklerini öne sürdü. Beyaz Saray’dan Netanyahu’ya Raid Saad azarı ABD yönetiminin, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya Gazze’de Hamas’ın silahlı kanadı komutanlarından Raid Saad’a düzenlenen suikastın ateşkesin ihlali olduğu mesajını ileterek çok sert tepki gösterdiği iddia edildi. Amerikan Axios sitesinin iki ABD’li yetkiliye dayandırdığı haberinde, Beyaz Saray yetkililerinin Saad suikastı nedeniyle Netanyahu’yu azarladığı bildirildi. Washington yönetiminin suikast sonrası Netanyahu yönetimini sert bir dille kınadığını vurgulayan ABD’li yetkili, “Beyaz Saray’ın Netanyahu’ya mesajı şuydu: ‘Eğer itibarınızı zedelemek ve anlaşmalara uymadığınızı göstermek istiyorsanız buyurun, ama Gazze’deki anlaşmaya arabuluculuk eden Başkan Trump’ın itibarını zedelemenize izin vermeyeceğiz’.” dedi. Yedioth Ahronot gazetesi de Beyaz Saray yetkililerinin, Netanyahu’ya talimatı bizzat verdiği Saad suikastı sonrasında “küfürler yağdırdığı” iddiasına yer vermişti. Barrack’tan ateşkeste ikinci aşama görüşmesi ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya geldi. İsrail Başbakanlık Ofisi’nden yapılan açıklamada, ikilinin Netanyahu’nun Batı Kudüs’teki ofisinde görüştüğü aktarıldı. Görüşmeye ayrıca İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Genelkurmay Başkan Yardımcısı Gil Reich, Netanyahu’nun askeri sekreteri Roman Goffman ve ABD’nin İsrail Büyükelçisi Mike Huckabeede katıldı. Görüşmenin içeriğineilişkin ayrıntılı bilgi paylaşılmazken, daha önceBarrack’ın Gazze’de ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasını Netanyahu ile görüşmek üzere İsrail’e geleceği aktarılmıştı. Barrack ise X hesabından yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanlık Ofisi’nin paylaşımını alıntılayarak “Bölgesel barış ve istikrara yönelik yapıcı diyalog” ifadesini kullandı.

İran’da kadın motosikletçiler yollarda

İran’da kadın motosikletçiler yollarda

İran genelinde renkli kasklar takan kadınların motosiklet kullanması giderek yayılıyor; bu durum, toplumsal tabloda ince bir değişime işaret ediyor. Başkent Tahran’da kadınlara motosiklet kullanma eğitimi veren, İran Motosiklet ve Otomobil Federasyonu’nun üyesiMeryem Ghelich (49) “Kadınların bu alanda da başarıyla yer alabileceğini kanıtlamaya çalıştım” dedi. AFP’ye konuşan Ghelich’e göre, kadınların motosiklet sürmeye ilgisi giderek artıyor. Ehliyet istiyorlar İran İslam Cumhuriyeti’nde kadınların toplumsal alandaki varlıklarıyla ilgili küçük çağdaş açılımlar görülse de kadınlara hâlâ motosiklet ehliyeti verilmiyor. Kadınlara motosiklet ehliyeti verilmesi yasal bir gri boşluk olarak devam ediyor. Hükümet sözcüsü Fatemeh Mohajerani, kadınların motosiklet kullanmasını engelleyen yasal bir yasak olmadığını söylüyor ama kadınlar ehliyet istiyor!

Esad Rusya’da okula gidiyor

Esad Rusya’da okula gidiyor

Suriye’de 2011’de başlayıp, 2024’te biten 14 yıllık iç savaşta yarım milyondan fazla insan öldü. Bu katliama neden olan Suriye diktatörü Beşar Esad ise 8 Aralık 2024 şafağında, Rus güçleri tarafından çocuklarıyla birlikte Rusya’ya kaçırıldı. İngiliz Guardian gazetesinin istihbarat kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, Esad ailesi şimdi Rusya’da lüks bir hayat sürüyor. Göz doktoru olan 60 yaşındaki eski Suriye diktatörü Beşar Esad, Rusya’da yeniden tıp eğitimi görüyor vesınıfına gidip göz hastalıkları dersleri alıyor. Yine lüks hayat Suriye’den Rusya’ya 250 milyon dolar götürdüğü belirtilen Esad’ın para sıkıntısı çekmediği, yenilediği tıp eğitimiyle Rus elitlerini tedavi etmeyi planladığı belirtiliyor. Rusça da öğrenen Esad ve ailesinin Moskova’da elit Rublyovka sitesinde oturduğu, ailenin çok sevdikleri Birleşik Arap Emirliklerini de ziyaret ettikleri bildiriliyor. İngiltere doğumlu bir doktor olan diktatörün eşi Esma Esad’ın (50) ise bir lüks tutkunu olarak pahalı alışverişler yapmaya devam ettiği ifade ediliyor. Beşar Esad bir zamanlar Şam’daki sarayında yüzüyordu. Konuşmak için Rusya’dan izin bekliyor Esad ailesi Rusya’da konforlu yaşamalarına rağmen elit çevrelerinden kopmuşlar, yalnızlık çekiyorlarmış. Beşar Esad da Moskova yönetimince Kremlin Sarayı’ndabir yemeğe davet edilecek kadar bile önemsenmiyormuş. Çünkü Rus lider Putin, iktidardan düşenleri sevmiyormuş. Ayrıca Rusya, Beşar Esad’ın kamuoyuna yönelik siyasi, sosyal hiçbir faaliyetine izin vermiyormuş. Rusya’nın her türlü kamu faaliyetini yasakladığı devrik diktatör, ABD’li bir yayıncının podcast programına konuşmak için de Rusya’nın onayını bekliyormuş. Lösemiyi yendi Yıllardır lösemiye karşı mücadele eden, hatta ölüm döşeğinde olduğu iddiaları ortaya atılan Beşar Esad’ın eşi Esma Esad’ın hastalığı yendiği belirtildi. Esad rejiminin devrilmesinden önce de Moskova’da tedavi gören Suriye’nin eski first lady’sinin, Rus güvenlik servislerinin gözetiminde uygulanan deneysel bir tedaviyle iyileştiği öğrenildi. Üç çocuk annesi Esma Esad’ın lösemiyi atlatıp, Moskova’daki evlerini de lüks eşyalarla donattığı bildirildi. Kızları Zein üniversiteden mezun oldu Esma - Beşar Esad’ın kızı Zein’in (22) Rusya’nın yönetici sınıfınıneğitim gördüğü seçkin Moskova Üniversitesi MGIMO’dan uluslararası ilişkiler diploması aldığı da öğrenildi. Diploma törenine Esad çifti ve oğulları Hafız (24) ile Karim (21) de katıldı. Zein, annesi gibi pahalı kıyafetler giyip seçkin bir pedikür ve spor salonuna giderken, ağabeyi Hafız da sosyal medyada bir Amerikan çocuk dizisinden aldığı takma isimle hesaplar açmış.

Şam’dan uyuyan hücrelere baskın

Şam’dan uyuyan hücrelere baskın

Suriye’de ikisi asker biri tercüman üç ABD’linin hayatını kaybettiği saldırının ardından Şam yönetimi, DAEŞ hücrelerine karşı operasyon başlattı. İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Palmira’daki saldırıyla ilgili 5 şüphelinin yakalandığını duyurdu. Bakanlık açıklamasında, saldırının üzerinden 24 saat geçmeden gerçekleştirilen operasyonun, Genel İstihbarat Teşkilatı ve ABD öncülüğündeki Uluslararası Koalisyon güçleriyle “tam koordinasyon” içerisinde yürütüldüğü vurgulandı. Hassas istihbarat bilgilerine dayanılarak gerçekleştirilen baskınlarda yakalanan şüphelilerin derhal sorguya alındığı bildirildi. Açıklamada, “Güvenlik birimlerimiz, ülkenin istikrarını tehdit eden bu tür saldırılara karşı koymak için tam hazırlığa ve yüksek kabiliyete sahiptir” denildi. ‘Gözetim altındaydı’ Saldırı Palmira kenti yakınlarında, ABD’li ve Suriyeli askerlerin bir toplantısı sırasında meydana gelmiş, fail olay yerinde öldürülmüştü. Washington, olayı “DAEŞ saldırısı” olarak nitelerken, Suriye İçişleri Bakanlığı, önceki gün saldırganın Şam’a bağlı güvenlik güçlerinin bir üyesi olduğunu açıklamıştı. Bakanlığa göre, 10 ay kadar önce işe alınan fail bir süredir “aşırıcı” fikirleri nedeniyle gözetim altındaydı ve memurluktan kovulması değerlendiriliyordu. Saldırının hemen ardından güvenlik gücü mensubu 11 kişi de tutuklanmıştı. ABD Terörle Mücadele Direktörü Joe Kent de, saldırıyı “İçerden gerçekleştirilen bir terör saldırısı” olarak niteledi. Saldırganın son olarak yeni Şam yönetiminin İçişleri Bakanı Enes Hattap ile aynı karede görülmesi dikkat çekti. Çöl bölgesinde DAEŞ, 2014’te Suriye’de geniş bölgeleri ele geçirmiş, ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyonun saldırılarıyla 2019’da yenilgiye uğratılmıştı. Ancak örgüt üyeleri o tarihten bu yana, merkezi hükümetin kontrolü bulunmayan Suriye’nin çöl bölgesinde varlıklğını sürdürüyor. Cumartesi günkü saldırının failinin de, DAEŞ hücrelerinin aktif olduğu çöl bölgesinden güvenlik güçlerine katıldığı belirtiliyor. İçişleri Bakanlığı, Beşar Esad’ın devrilmesinden sonra yeni yönetimin personel sıkıntısı yaşadığını, bu nedenle çok sayıda kişinin hızla işe alındığını belirtti. ABD Başkanı Donald Trump, saldırı sonrası yaptığı açıklamada, “çok ciddi bir misilleme yapılacağını” belirtmiş, Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şara’nın “olanlardan dolayı yıkıldığını” söylemişti. Trump, Suriye’nin ABD askerleriyle birlikte savaştığını vurgularken, Şara’nın “saldırıdan dolayı son derece kızgın ve rahatsız” olduğunu savunmuştu.