İsrail'in suikast düzenlediği Kassam lideri Raid Saad kimdir?
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde Hamas'ın üst düzey isimlerinden Raid Saad'a suikast düzenledi.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde Hamas'ın üst düzey isimlerinden Raid Saad'a suikast düzenledi.
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Meclis’te görüşülen 2026 yılı bütçesini TBMM önünde protesto etti. “Ekmek ve barış için bütçe” sloganıyla yapılan eylemde konuşan Bakırhan, iktidarın bütçeyi halka değil sermayeye, savaşa ve faiz lobilerine ayırdığını savunarak, bütçenin emekçi ve yurttaşların ihtiyaçlarını karşılaması için mücadele çağrısı yaptı.
Kastamonu'da iki grup arasında çıkan kavgada yaralanan Cihan Ç. hastanede hayatını kaybetti. Olayda kardeşi A.Ç. ise yaralı olarak hastaneden taburcu edildi.
Kastamonu'da iki grup arasında çıkan kavgada yaralanan Cihan Ç. hastanede hayatını kaybetti. Olayda kardeşi A.Ç. ise yaralı olarak hastaneden taburcu edildi.
Güney Fransa’nın La Ciotat kasabasında, bir kadın 5 yaşındaki kızıyla birlikte belediye havuzu otoparkında bulunuyordu. Sürüş sırasında gaz ve fren pedalını karıştıran kadın, kontrolü kaybederek aracını doğrudan yüzme havuzuna sürdü. Anne ve çocuk, olayın ardından hastaneye kaldırıldı.
Avustralya’nın Sidney kentinde Hanuka kutlamaları sırasında gerçekleşen ve en az 12 kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan silahlı saldırı, Uluslararası İlişkiler Uzmanı Doç. Dr. Cantürk Caner tarafından TGRT Haber canlı yayınında değerlendirildi. Caner, saldırının hedeflerinin kapsamlı olması nedeniyle net bir nokta atışı yapılamadığını ve atağın bir şeyi meşrulaştırmak amacıyla yapılmış olabileceğini belirtti.
Kadın ustalar en iyi baklavayı yapmak için yarıştı
Kadın ustalar en iyi baklavayı yapmak için yarıştı
Teknik direktör İsmail Kartal ile İran'da geçen sezonu şampiyon olarak tamamlayan Tractor'ün ilgilendiği ileri sürüldü.
Bavyera polisi, Noel pazarına araçla saldırı planladıkları öne sürülen Arap beş kişiyi gözaltına aldı.
Kemik sağlığı denince ilk akla gelen iki besin öğesi kalsiyum ve D vitamini. Uzmanlara göre bu ikili, farklı görevler üstlense de birlikte alındığında kemiklerin korunmasında daha etkili olabiliyor. Devamı için tıklayınız
ABD’nin Montana eyaletine bağlı Great Falls kentinde yaşayan Loren Schauers, forkliftin yaklaşık 15 metre yükseklikten üzerine düşmesi sonucu iki bacağını ve sağ kolunun yarısını kaybetti. Doktorların hayatta kalmasını "mucize" olarak nitelendirdiği Schauers, yaşadığı tüm zorluklara rağmen yaşam mücadelesiyle birçok kişiye ilham vermeye devam ediyor. 'SADECE BAŞIM KALSA BİLE...' İngiltere merkezli The Sun'a göre Schauers ve eşi Sabia Reiche, yaşadıkları süreci sosyal medya üzerinden takipçileriyle paylaştı. Çift, 21 Temmuz’da YouTube’da düzenledikleri canlı soru-cevap yayını sırasında Loren Schauers’ın "biyonik kol" alacağını doğruladı. Schauers, izleyicilere "Biyonik kol kesinleşti" dedi. Schauers, hayatta kalışını, ailesiyle yaşadığı kopuşu ve eşi Sabia ile verdiği yaşam mücadelesini anlatarak "Sadece başım kalsa bile yaşamak istedim" dedi. Avustralya'da ülkenin en büyük plajlarından birinde silahlı saldırı! Çok sayıda ölü ve yaralı var BİYONİK KOL TAKACAK Habere göre çift , daha önce bu ileri teknoloji protez için bağış kampanyası başlatmıştı. Söz konusu biyonik kolun; dokunma hissini geri kazandırma, parmak uçlarının tam hareketi ve yaklaşık 20 kilogram taşıma kapasitesi sunması hedefleniyor. Sabia Reiche ise protezin henüz deneme (beta) aşamasında olduğunu, ancak Kaliforniya’daki tesiste Loren’in testlere katılabileceğini açıkladı. Canlı yayın sırasında Sabia Reiche, kendisinin de psikolojik destek aldığını belirterek, "İki haftada bir terapiye gidiyorum. Kitap okuyorum, televizyon izliyorum. Bu benim kendime ayırdığım zaman" dedi. Öte yandan Schauers, daha önce verdiği bir röportajda kazanın özel hayatı üzerindeki etkilerine de değinmiş, yaşadıklarını açık sözlülükle anlatarak birçok kişiden destek mesajı almıştı. Trump'ın planı! İtalyan basını, Türkiye'nin büyük kozunu yazdı
Sağlık Bakan Yardımcısı Nurullah Okumuş, yanık vakalarında ortaya çıkan komplikasyonların en önemli kısmının ilk dakikalarda yapılan müdahaleyle alakalı olduğunu belirterek, 112 acil sağlık ekiplerine bu konuda eğitim vereceklerini söyledi.
Olay, 12 Ocak Pazar günü saat 20.00 sıralarında Hamidiye Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre akşam saatlerinde arkadaşlarıyla kuaförde vakit geçiren Engin Buğra İskender, çay demlemek için çaydanlığa su koydu. Ancak çocuk arkadaşlarıyla sohbete dalıp çaydanlığı ocakta unuttu. Ocaktaki çaydanlığın patlaması sonucu mutfakta yangın çıktı. Buzdolabına da sıçrayan yangının büyümesi üzerine Engin Buğra İskender, lavabodan su alıp yangını söndürmek istedi; ancak büyüyen yangın çocuğun kıyafetlerine sıçradı. İlginizi Çekebilir AĞIR YARALANDI Çocuk üstünde eriyen kıyafetlerin vücuduna yapışması sonucu ağır yaralandı. Arkadaşlarının dışarı çıkardığı Engin Buğra İskender, ihbar üzerine olay yerine sevk edilen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından ambulansla önce Sarıyer Çayırbaşı Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Durumu ağır olan çocuk ilk tedavisinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi'ne sevk edildi. Vücudunda üçüncü derece yanık oluşan çocuğun bilincinin kapalı, durumunun ağır olduğu öğrenildi. PATLAYAN ÇAYDANLIK BUZDOLABINI YAKTI İtfaiye ekipleri kuaförde çıkan yangını söndürdü. İtfaiye ekiplerinin soğutma çalışması sonrası yaptığı kontrollerde, ilk belirlemelere göre çaydanlıktan başlayan yangının buzdolabına sıçrayarak büyüdüğü tespit edildi. Polis ekipleri olayla ilgili inceleme başlattı. Ankara'ya yeni metro hattı geliyor! Yapım çalışmaları için tarih belli oldu 'YANGIN KÜÇÜK SÖNDÜRÜRÜM DEDİM' Tedavisi 1 ay önce tamamlanan İskender, normal hayatına döndü. Engin Buğra İskender'in 2 yıl sonra estetik ameliyat olacağı öğrenildi. Yaşadıklarını anlatan Engin Buğra İskender, "Tıraş yapıyordum. Sonra böyle ses duyunca ben de buraya koşarak geldim. Gelince baktım duman çıkıyor. Sonra buraya baktım küçük yangın var. 'Ben bunu söndürürüm' dedim. Sonra suyla söndürmeye çalıştım. Baktım sönmüyor. Sonra tuvalete kaçtım; duman bastı bir anda, tuvalete kaçtım. Orada boğulunca biraz sudan yudumlayarak nefes almaya çalıştım. O an tabii aklıma nasıl geldi hiç bilmiyorum. Sonra çıktım, çıkınca önümü görmedim tabii. Sonra o sıra galiba buzdolabı patlamış. Kapı da açılmıyordu. Yangının içinde birkaç dakika kaldım. Sonra çıktım, sonrasını da hatırlamıyorum zaten. Buzdolabının arkasındaki gaz patlamış. İtfaiyeci abilerin dediklerine göre. Çok hatırlamıyorum, zaten buzdolabının yanındaydı. Oraya da yangın değince orada patlamış" dedi. Avustralya'da ülkenin en büyük plajlarından birinde silahlı saldırı! Çok sayıda ölü ve yaralı var 'BABAMA "KUSURA BAKMA" DEDİM' İskender, "Dükkan babamın olduğu için babama 'Kusura bakma' dediğimi hatırlıyorum. Deriler üstüme yapıştığı için çıkartırken bağırdığımı hatırlıyorum. Üstüme bir şey serdiler soğuk. Ondan sonrasını hatırlamıyorum. Ben buraya geldim. Babam bana izin verdi dükkanı açmamı. Yani ben kendim yapmışım gibi hissettim onu. O yüzden 'Kusura bakma' dedim. Babam gitmeden önce işte 'Oğlum senden önemli mi' falan dedi. Sonra da hastaneye gittik. Annem işte hastane bizi kabul etmedi; beni bayılttılar. Oradan Kocaeli Şehir Hastanesi'ne geçtik. Orada şükürler olsun Mehmet Hoca bizi kabul etti, Mehmet Özyıldız. O kabul edince o da beni iyi yaptı. Şükürler olsun Mehmet Hocamıza" diye konuştu. 'CANIM ACIMASIN DİYE UYUTMUŞLAR' İskender, "65 ameliyat oldum. 12 gün uyuyakalmışım. Beni uyutmuşlar canım kalkınca acır diye. Sonra uyandım tabi o zamanlar baya bir rüya görüyordum. Sonrasında kalktığımda gerçek gibi hissettim. 3 tane ikiz kardeş işte babam mesela bir sürü araba falan vardı. Sonra böyle hayal gördüm, her şey bana gerçekçiymiş gibi geldi; nasıl bir ilaç verdilerse artık. Sonra kalktım, birkaç gün sonra ameliyata girdim. O da temizlenme. O sırada benim hiç canım yanmıyordu. Yani benim acıya biraz duygum az, duyarlı değilim çok. Sonra ameliyat oldum, sonra sıra deri nakline geldi. Deri nakli olduğumda biraz acıdı. Sırttan alınca acıdı da diğerleri çok acı vermedi. Derin nakli olduktan sonra biraz yanma oldu. Bunlar çok acılı bir süreçti o zamanlar. Acılı süreci bitirdikten sonra deri alınan yerlerden tekrar deri aldılar. Aldıktan sonra o deriler, inceldiği için oralar yara oldu. Bu sefer kapanmadı yaralar. Tekrar 2 ay öyle kaldı; 2 ay uzadı sürecimiz. Uzadığı için tekrar oraya derin nakli yaptılar. Kafamdan deri aldılar; kasıklarımdan deri aldılar. Alınca işte daha çok uzadı süreç 1-2 ay daha. Uzadığı için biraz daha kaldık. Zaten 3-4 ay sonra tekrar çıktık. Sonra yanağımda yara oldu. Bu sefer yine deri nakli olması gerekti. Ondan sonra acılı süreç yine devam etti; ama şuan şükürler olsun çok iyiyim" ifadelerini kullandı. İstanbul'da kilitli fay hattı! Science dergisi inceledi, Naci Görür ve Şener Üşümezsoy'dan açıklama geldi '8 AYDA 65 AMELİYAT OLDUM' İskender, "Toplamda 8 ay sürdü. 65 ameliyat oldum 8 ay içerisinde ve bu pansumansız hali. Pansumanlar da beraber yani 100'ü bulur belki. Biraz acılı geçti. Hep narkoz, hep narkoz. Ben zaten küçüklüğümden beri öyle bir yılma bende yok. Ben mesela motosiklet sürerken işte kaza yaptım mesela parmağım işte şuradan koptu mesela yani tekrar yerine diktiler yani ben yine motosiklet sürdüm yine yılmadım. Ondan sonra yarışta düştüm az daha omuriliğimi kırıyordum sonra yine kalktım yarışa devam ettim ağlaya ağlaya. Bende o yılma kanımda küçüklükten beri yok. Tıraşa yine başladım devam ediyorum tekrar müşteri arıyorum, tekrar müşteri çağırıyorum. Arkadaşlarımı çağırıyorum; ama yine hala devam ediyorum. Sporumu yapıyorum, motorumu sürüyorum. Her şeyi yapabildiğim eski şeyleri yine hala yapmaya devam ediyorum yani" şeklinde konuştu. 'MÜCADELEYİ KESİNLİKLE BIRAKMASINLAR' Engin Buğra İskender, “Benim en büyük hayalim Kadir Alkan gibi olup veyahut da düzgün bir berber olmak için uğraşmak. Uğraşınca da böyle benim gibi insanlara veya işte görmeyen engelli insanlara yardım etmek. İçine kapanık olmasınlar ben böyleyim ama şahsen eve girdiğim yok. Yani hiç umursamıyorum yüzümdeki, kolumdaki, vücudumdaki izleri. Şükürler olsun benim arkadaşlarım yanımda. Olmasa da sonuçta başka arkadaşlar var, başka şeyler var, başka çevre var. Onların mesela arkadaş çevresi yapıp tekrar aynı hayatın eski hayatına dönebilir. Bu mücadeleyi kesinlikle bırakmasınlar. Ben bırakmadım yılmadım hala da devam ediyorum" diye konuştu.
Trabzon'daki balıkçı tezgahlarında hamsi ve istavritin kilogramı 100 liradan satışa sunuluyor.